Kader ve kazaya iman, her şeyin Cenab-ı Hak Tealanın takdirine bağlı olduğuna işaret eden ayetlerin yanı sıra ilahi ilmin, olmuş ve olacak tüm varlık ve olayları kuşattığını belirten ayetlerde ısrarla vurgulanmaktadır. Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v] de bazı hadislerinde kadere imanı bir iman esası olarak açıklamıştır. Kader konusu ile ilgili bazı ayetlerin anlamı şöyledir: [O'nun katında her şey bir ölçü (miktar) iledir] (er-Ra`d 13/8). [Her şeyi yaratıp ona bir nizam veren ve mukadderatını tayin eden Allah, yüceler yücesidir] (el-Furkan 25/2). [De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez.] (et-Tevbe 9/51). Bu âyetlerden başka Allah'ın her şeyin yaratıcısı olduğunu, dilediğini sapıklığa sevkedip, dilediğini hidayete erdirdiğini, insanlar arasında ölümü O'nun takdir ettiğini bildiren âyetler de (bk. ez-Zümer 39/62; es-Sâffât 37/96; el-A`râf 7/178; el-Vâkıa 56/60 vb.) Kapsam açısından kainatta her şeyin belli bir kadere bağlı bulunduğu, bunun da Cenab-ı hak tarafından belirlendiği sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Fahri Kainat Efendimiz [s.a.v] de Cibrîl hadisi diye bilinen hadiste açıklandığı gibi, kadere imanı iman esasları arasında saymıştır. Bu hadiste geçtiğine göre Cebrail [a.s.] Efendimiz'e: (İman nedir?) diye sormuş, o da: (Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayır ve şerriyle kadere inanmandır) cevabını vermiştir [bk. Müslim, "Îmân", 1; Ebû Dâvûd, "Sünnet", 15; İbn Mâce, "Mukaddime", 9]. Kaderin bir ilahi sır oluşunu ve insanlar tarafından gerçek anlamda çözülmesinin imkansızlığını göz önünde bulunduran Resulullah aleyhissalatu vesselam kader konusunu tartışan ashabını uyararak şöyle buyurmuşladır: [Siz bununla mı emrolundunuz? yada ben bunun için mi peygamber olarak gönderildim? Şunu biliniz ki sizden önceki ümmetler bu tür tartışmalara başladıkları zaman helak olmuşlardır. Böyle tartışmalara girmemelisiniz] (Tirmizî, "Kader", 1). Kaynak: Diyanet