Kaç çeşit yemin vardır, yemin çeşitleri nelerdir?

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve Eylül tarafından 2 Şubat 2014 başlatılmıştır.

  1. Eylül

    Eylül Moderatör

    Kaç çeşit yemin vardır?

    Üç türlü yemin vardır. Bunlar; yemin-i lâğv, yemin-i ğamûs ve yemin-î mün’akidedîr.

    Yemin-î lâğv; bir şeyin doğru olduğu zannedilerek ya da ağız alışkanlığı ile yapılan yemindir. Kişinin birini görmediği hal de gördüğünü sanarak vallahi gördüm demesidir. İlaveten yemin kastı olmaksızın yemin sözlerıni söylemesi, yemin-î lâğv olarak tensip edilmiştîr. Bu şekilde yapılan yeminden dolayı keffaret gerekmez. Kur’an-ı Kerim’de, kasıtsız olarak ağızdan çıkıveren yeminlerden dolayı kişinin sorumlu tutulmayacağı bildirilmiştir [Bakara, 2/225; Maide, 5/89]. Bununla beraber, ağız alışkanlığı ile konuşurken sıkça yemin edenlerin, bu alışkanlıkları bırakmak için çalışmaları gerekîr.

    Yemin-i ğamûs; yalan yere edilen yemindîr. Bir kişinin olmamış bir şey için bilerek olmuş diye ya da olmuş bir şey için bilerek olmadı diye yemin etmesidîr. Bu en büyük günahlardan biridir [Buhari, Eyman 16; Müslim, İman 220]. Böyle bir yemin keffâret ile telafi edilmez ve bu şekilde yemin eden kişi, bilerek ve Allah’u Tealanın adını anarak yalan yere yemin ettiği için, pişman olarak, bir daha böyle bir hataya düşmemek üzere Cenab-ı Hak’tan af dilemesi gerekir. Yalan yere yaptığı yemin nedeniyle başkasının hakkının zayi olmasına neden olduysa, bu zararı tazmin edip onlardan helallîk istemelidîr.

    Yemin-î mün’akîde; mümkün olan ayrıca geleceğe ait bir şeyi yapmak ya da yapmamak üzere yapılan yemindîr. Bir kişinin şu işi yapacağım ya da yapmayacağım diye yemin etmesidîr. Bu yeminin Yüce Allah’ın isimlerinden biri ile ya da O’nun sıfatlarıyla yapılmış olması gerekîr. Allah'u Teala ve sıfatları dışında başka şeylere yapılan yemin, bu yemin kapsamına girmez [İbn Abidin, Reddu’l-muhtar, III, 47]. Bu yemini eden kimsenin, dinin yasakladığı birşeyi yapmaya yada emrettiği birşeyi terk etmeye yönelîk olmadıkça ettiği yeminin gereğîni yapması gerekîr.Yeminini bozarsa keffâretöder. [Merğînâni, el-Hîdâye, II, 72-75].