Putların Kabe'den Temizlenmesi 360 put vardı Kabe etrafında . Bunların en büyüğü olan (Hubel), Kabe'nin üstüne konulmuştu. Diğerleri Kabe'nin etrafına ayrıca içine yerleştirilmişlerdi. Peygamberimiz [s.a.v.] değnekle bunları itiyor, her birini şahsen deviriyordu. Putlar yıkılırken: Hak geldi, batıl yok oldu, esasen batıl yok olmağa mahkumdur.(327) [Hak geldi, artık batıl ne yeniden başlar, ne de geri gelir](328) diyordu.(329) Kabe'ye girmek üzere Peygamber Efendimiz [s.a.v.] anahtarını istedi. Talha oğlu Osman anahtarı getirdi. [Emanettir Ya Rasulallah], diyerek Hz. Muhammed [s.a.v.]'e teslim etti. Kabe'nin içi de putlarla doluydu. Duvarlarına resimler asılmıştı. Peygamber Efendimiz [s.a.v.]'in emriyle Hz. Ömer bunları dışarı attı. Müşrikler, ilah diye taptıkları putların parçalanışını şaşkın şaşkın seyrettiler. Dünkü mabudlar bir anda moloz yığını haline gelmiş, çöplüklere atılmıştı. Çok geçmeden, Peygamberimiz [s.a.v.], yanına Üsame, Bilal ayrıca Talha oğlu Osman'ı da alarak Kabe'ye girdi, kapının karşısındaki duvara doğru namaz kıldı.(330) Beyt-i Şerifi dolaşıp her tarafında tekbir getirdi. Uzunca bir dönem içeride kaldı. Bu sırada bütün Kureyş Harem-i Şerif'te toplanmış, sabırsızlıkla, haklarında verilecek hükmü bekliyorlardı.