İslamiyetin verdiği huzur ve mutluluk İnsan, beden ve ruhun birleşmesinden meydana gelen bir varlıktır. Bedenimizin yemeye, içmeye ihtiyacı olduğu gibi, ruhumuzun da gıdaya ihtiyacı vardır. Ruhun en önemli gıdası sağlam inançtır. Allah’a inanan ve güvenen bir insan manevî gıdasını almış, büyük bir güç kazanmış olur. Çünkü insan, her zaman Allah’ın yardımına muhtaçtır. Muhtaç olduğumuz o yüce Varlığa inanıp bağlanmak huzur ve güven kaynağıdır. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Dikkat edin, Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşur.” R’ad Süresi,28. İman, insanı yalnızlıktan, boşlukta kalmaktan kurtarır. İman ruhumuzun gıdası, kalbimizin ışığıdır. İmansız bir insanın ruhu gıdasız, kalbi karanlık ve en büyük dayanaktan yoksundur. Hayatta insan, çeşitli sıkıntılarla karşılaşır. Böyle zamanlarda kalpleri Allah’a bağlı olan inanç sahipleri ümitsizliğe düşmezler. Allah’a sığınırlar. O’na güvenerek sabırla sonucu beklerler. Böyle güçlü bir dosta sevgi ve saygı ile bağlanmak insana büyük bir mutluluk verir. îmandan yoksun olan insanlar ise ümitsizliğe düşerler. Huzursuzluk içinde kıvranırlar. Sıkıntıdan kurtulmak düşüncesi ile huzuru içkide, uyuşturucu madde kullanmakta ararlar ve daha büyük felaketlere sü¬rüklenirler. Böylece hem dünya, hem de ahiret mutluluğunu kaybetmiş olurlar.