Kelime-i şehadet, bir çadırın ortasındaki ana direk gibidir. Bu ana direk olmazsa, çadır asla ayakta duramaz. Yani hiçbir güzel amel Allah katında bir semere hasıl etmez. İbadetlerin muayyen zamanları vardır. Îmanın ise zamanı yoktur. Daimîlik ve canlılık ister. Aksi halde basit bir nefsaniyet kasırgasında dahî kalbden sökülür. Kasas Sûresi’nde bahsedilen Karun’un ve A‘raf Sûresi’nde anlatılan Bel‘am bin Baûra’nın hazîn akıbetine uğrar. Kelime-i şehadet hakkında buraya kadar anlattıklarımızı şu cümle ile hulasa etmek mümkündür: Kelime-i şehadet, bir çadırın ortasındaki ana direk gibidir. Bu ana direk olmazsa, çadır asla ayakta duramaz. Yani hiçbir güzel amel Allah katında bir semere hasıl etmez. Nitekim aşağıdaki ayet-i kerîmeler, bu hakîkati açıkça îzah eder: “Allah’a ortak koşanlar, kendilerinin kafirliğine bizzat kendileri şahidlik ederlerken, Allah’ın mescidlerini îmar etme salahiyetleri yoktur. Onların bütün işleri boşa gitmiştir. Ve onlar ateşte ebedî kalacaklardır.” “Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahıret gününe îman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler îmar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.” “(Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi Mescid-i Haram’ı onarmayı, Allah’a ve ahiret gününe îman edip de Allah yolunda cihad edenlerin îmanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.” (et-Tevbe, 17-19) Bu ayet-i kerîmelerden de anlaşılıyor ki, ameller, ancak samîmî bir îman, tasdîk ve Cenab-ı Hakk’ın rızası gibi şartların gerçekleşmesinden sonra Allah katında bir kıymet ifade etmektedir. Ne kadar faideli ve mühim olursa olsun îmansız yapılan amellerin hiçbir kıymeti yoktur. Bu husus bir başka ayet-i kerîmede şöyle beyan buyurulur: “Gerçekten, inkar edip kafir olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden -fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsalar dahî- kabûl edilmeyecektir. Onlar için acı bir azab vardır; hiç yardımcıları da yoktur.” (al-i İmran, 60) Hasılı ameller, ancak îman, yani tevhîd muhtevasına girmek neticesinde kendilerinden maksûd olan faydayı hasıl ederler. Ya Rabbî! Bizleri gerçek manada şehadet ehlinden kıl! Senin ulvî şehadetinle beraber şehadetlerini zikrettiğin bahtiyarlar zümresine ilhak eyle!