Sözünde durmak ve sözü tutmanın önemi Dil, adeta söz vermede yarışır. Sonra da nefis, genellikle o sözü yerine getirmeye yanaşmaz. Böylelikle sözü yerine getirmeye yanaşmaz. Böylelikle sözünde durmamış olur. Bu isemünafıklığın alemetlerindendir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler! Akaitleri yerine getiriniz." (Maide 5/1.) Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: "Söz vermek (de karşıdaki insana vaad edilmiş bir ikram gibidir." (Taberani, el-Mu'cemü'l-Evsat, nr.1752) Bunun için söz verince yerine getirmek gerekir. Allah Resulu şöyle buyurur: "Söz, borç gibidir veya ondan daha önemli." (Süyüti, Camiu's-Sagir, nr 5682, 5683) Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de Hz. İsmail (a.s)'i şöyleövmüştür: "Gerçekten o, sözüne sadıktı."( Meryem 19/54.) Anlatıldığına göre Hz. İsmail (a.s) ile bir arkadaşı bir yerde buluşmak üzere sözleştiler. Arkadaşı buluşma saatini unuttu. Hz. İsmail (a.s) onu tam yirmi iki gün bekledi. Abdullah b. Ömer'in (r.a) vefat anı yaklaşmıştı. Şöyle vasiyet etti: "Kureyş'ten bir adam benim kızımı istemişti. Ben de ona söz verir gibi olmuştum. Vallahi! bende münafıklığın üç alametinden biri bulunduğu halde Allah'ın huzuruna varmak istemem. Sizi şahit tutuyorum! kızımı ona verdim.