İslam'da Selamlaşmanın Fazileti

Konusu 'Dini sohbetler' forumundadır ve Beyza tarafından 18 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Dinimizde Selamlaşmanın Önemi
    Selam, Mü’minlerin birbirleri üzerindeki karşılıklı haklarıdır. Hakkını ödeyen, ebedi âlemde büyük mükâfatla sevinir, ödemeyen ise, azapla dövünür.

    Dinimizde selam vermek sünnet, almak ise farzdır. [farzı kifaye] Bir yere girerken de çıkarken de selam verilir . Selam Allahu [c.c.]’nun ve Resulu [s.a.v.]’in bildirdiği şekilde verilip alındığı sürece selamdır. Verilen selamı daha güzeli ile almak da farz değil ise de, çok sevaptır. Selamın manası; yani ben Müslüman’ım, benden size zarar gelmez, selamettesin demektir.

    Siz bir selam verildiği vakit, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin .Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.[Nisa: 86]

    Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur. Kendi evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarlarına sahip olduğunuz evlerde ya da dostlarınızın evlerinde yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Bir arada veya ayrı ayrı olarak yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, Allah katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selam verin . İşte Allah, düşünesiniz diye âyetleri size böyle açıklar.” [Nur: 61]

    Bu nedenle eve girince de evdekilere selam verilmeli , evde kimse yoksa “Esselamü aleyna ve ala ibadillahissalihin” [Allah’ın selamı bizim ve Salih kulların üzerine olsun] demelidir. Zira Müslüman’ın evinde rahmet melekleri vardır.

    Bir Hadis-i Şerif’te de: “Evine girerken selam veren , Cenab-ı Allah’ın himayesinin garantisi altındadır.” Diye buyrulmuştur. [Ebu Davud]

    Selam, İslam’ın sevgi ve rahmet kapılarının anahtarıdır, mü’minin gönüllerdeki sevgi hazinelerine o anahtarla girilir. Allahu [c.c.]’nun rahmet ve mağfiret deryalarına o anahtarla girilir.

    Selam hakkında Peygamber Efendimiz [s.a.v.] başka bir Hadisi Şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız. İşlediğiniz takdirde sevineceğiniz bir şeyi size söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.” [Müslim, Tirmizi, İbni Mace.]

    Başka bir Hadis-i Şerif’te de: “Ey insanlar! Selamı ifşa ediniz. Başkalarına yemek yediriniz, Akrabalarınızı ziyaret ediniz. İnsanlar uykuda iken namaz kılınız. [Bunları yaparsanız] selametle cennete girersiniz.” Buyurmaktadır.

    Yukarıdaki hadisi şeriflerden de anladığımız gibi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) selamı emretmiş. Selam verdiğimizde hem bir farzı yerine getiriyor hem de Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetine uymuş oluyoruz.

    Selam; emniyet, selamet, huzur, sağlık, barış, rahatlık, iyi netice, kurtuluş gibi anlamlarına da gelir. Selam vermek , bir kimseye yapılan en güzel duadır.

    Selamda sünnet olan öncelik sırası şöyledir: Rütbe ve nimeti çok olan önce selam verir . Büyük küçüğe, bir araç üstündeki yerdekine, ayakta olan oturana, yürüyen durana, az olan çok olana, amir memura, hoca öğrencisine, ana kızına, baba oğluna, telefon eden edilene, odaya giren odadakine selam verir .


    Selam, yalnızca dünya hayatının değil, Cennet hayatının da esenlik ifadesidir. Kuran-ı Kerim’de, Cennette meleklerin inananlara, inananların birbirlerine selam verecekleri bizlere şöyle bildirilmiştir: "Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler. Oraya varıp da kapılar açıldığında, bekçileri onlara: Selam size, hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin. Derler." [Zümer: 73]

    Selam, birbirlerini tanıyanlar arasında muhabbet arttırıcı bir özelliği olmasının yanı sıra, birbirlerini tanımayan insanların ise birbirlerine karşı muhabbet beslemelerine sebep olmaktadır. Selam verilmek suretiyle bireyler arasında sevgi meydana gelmektedir. Selamlaşmak dostluğun, birlikteliğin başlangıcıdır. Selamlaşmak sevgiyi, sevgi kardeşliği, kardeşlik birlik ve beraberliği doğurur. Mü’minlerin birbirlerini sevmesi ise imanın alametidir.

    Bu nedenle aziz Dostlar; birbirimize karşı her çeşit afet ve musibetten selamette olmak dileği olan selamlaşmayı, hiçbir vakit ihmal etmeyelim. Umulur ki bu sebeple, Allahu [c.c.]’nun gerçek selamet yeri olan ve Kuranı Kerim’in beyanına göre "selam"'dan başka söz işitilmeyecek olan cennetine nail oluruz. Zira dosdoğru sevinç orada, sonsuz huzur orada ve ebedi mükâfat yalnız oradadır.