Mümin iyi niyetlidir "Hiç şüphesiz yapılan işler niyetlere göre (değer kazanır ve Allah katında geçerli) olur. Herkesin niyetinin karşılığı verilir." (Ebû Davud, Talak,11) Niyet, kalbin bir konuda verdiği karar ve gösterdiği azimdir. Bütün amellerde hüküm kalpteki niyete göre verilir. Sadece sözle yapılan bir niyet geçerli değildir çünkü niyet kalbin amelidir. Dil ise ancak bir tercuman hükmündedir. Niyetin doğru ve geçerli olması için kalbin Allah için karar vermesi gerekir. Ayrıca Cenab-ı Hak, suret ve şekillere, tarz ve biçimlere, güzellik ve davranışlara bakmaz; kalpteki niyete bakar ve kulun kalbinde sakladığı niyete göre tecelli eder. Evet, insanlar kalıba, Allah (celle celaluhu) kalbe bakar bunun için her mümin kalbindeki niyetini kontrol etmelidir. Zira her amel, niyetle başlar ve niyete göre sonuçlanır. Bütün ameller niyetlere salih olur, fasit olur, makbul olur, reddedilir, sevap verilir veya sevap verilmez. Bir amelin "ibadet" husuyiyetini kazanması niyete bağlıdır ve güzel niyetle basit işler ibadete dönüşür. Kötü bir niyetle büyük işler ibadet olmaktan çıkar ve az bir amel güzel bir niyetle büyük sevap kazandırır. İbadet olmayan işler, iyi niyetle ibadete dönüşür mesela yemek yiyen bir kimse, bu gıdalardan elde edeceği kuvvetle ibadet edeceğini düşünürse, yemek yerken bile sevap kazanmış olur. Ticaretini yapan bir kimse, işini en iyi şekilde yaparak insanlara hizmet etmeyi , onları aldatmamayı düşünürse, hem para hem de sevap kazanabilir. Evet, müminin her şeyi Allah içindir. Allah için giyinir, Allah için yer, Allah için içer ve Allah için uyur. Dolayısıyla mümin amele başlamadan önce niyetini kontrol etmeli, amelini emredildiği gibi ihlasla yapmalıdır.