Dinimizde evlat edinmenin hükmü nedir? Alınan evlatlık, büyüyünce erkek ise kadına, kız ise erkeğe yabancı olur. Yabancı bir kimse ile beraber kalmak ise caiz değildir. Bu bakımdan evlatlık alırken, kardeşlerinizden birinin oğlunu yada eşinizin kardeşlerinden birinin kızını alırsanız sorun olmaz. Yada, aldığınız erkek bebek, kız kardeşlerinizden birisini yada erkek kardeşlerinizden birinin hanımını emerse, sizin yeğeniniz olacağı için yabancı olmaz. Kız bebek alınca da, beyinizin kız kardeşlerinden birisi yada kardeşlerinin hanımlarından birisi emzirirse, beyinizin yeğeni olacağı için ona yabancı olmaz. Bu benim oğlumdur yada bu benim kızımdır demek haram olur. Ancak çağırırken, yada onlardan bahsederken oğlum, kızım demekte mahzuru yoktur. Evlatlığa Biz senin öz annen baban oluruz demek günah olur. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: [Allah, evlatlıklarınızı öz oğullarınız olarak tanımadı.] [Ahzab 4] Hadis-i şerifte de buyuruluyor ki: [Babası olmadığını bildiği halde, kasten birine Bu benim babam diyene Cennet haram olur.] [Buhari] Fakir bir ailenin çocuğunu, annesi yada babasının ölümü ile bakıma muhtaç duruma gelmiş bir çocuğu, himayesine alıp evlat yetiştirir gibi dikkat ile terbiye edip büyütmek kast ediliyorsa, bu caiz vede hayırlı bir davranıştır. Şayet o çocuğu babasının üzerinden sildirip kendi nüfusuna kaydettirmeyi ve sonunda onu mirasçı kılmanın doğru olup olmadığını düşünüyorsanız böyle bir hareket dinen caiz görülmemektedir. Resulullah [s.a.v.]'e nübüvvet gelmeden önce, Hz. Hatice [r.a], yeğeni Hakim bin Hizam'a, Şam'dan bir köle alıp getirmesini söylemişti. Hakim, Ukaz panayırında satılan sekiz yaşındaki bir köleyi satın alarak teyzesine getirmişti. Bu köle, Zeyd bin Harise idi. Hz. Hatice [r.a] onu Resulıllah [s.a.v.] hediye etmiş,Resulullah Efendimiz [s.a.v.] de Zeyd'i azad edip evlat edinmişti. Zeyd, aslen Kelp kabilesinden di. Annesi ile birlikte akrabasını ziyarete gitmişlerdi. Yakınlarının yurdunda bulunurken, bazı kimseler tarafından baskına uğramış vede sonunda tutsak edilmişlerdi. Hakim bin Hizam da onu satın alarak Mekke'ye getirmişti. Ashab-ı kiram, Zeyd'i, Hz. muhammed'in oğlu Zeyd, diye anmaktaydılar. Bunun üzerine Allahu Teala şu mealdeki Ayet-i Kerimeyi indirdi: [Evlatlarınızı öz oğullarınız gibi tanımadı. Bu, sizin ağızlarınızdaki laflarınızdır. Allah, hakkı söyler ve O, doğru yolu gösterir. Onları babalarına nisbetle çağırın. Bu, Allah indinde daha doğrudur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, o halde esasen dinde kardeşleriniz olmakla beraber dostlarınızdır da.] İslam dini, evlat edinme adetini vede buna bağlı bulunan hukuki münasebetleri lağv etmiştir. Bu sebeple, evlat edinmekle nesep sabit olmaz. Binaenaleyh bir kimsenin evlat edindiği çocuğuna helal ve haram ilişkileri bir yabancı kişi ile olan helal ve haram ilişkileri gibidir. mesela; evlat edilen kişi yetişkin ise örtünmesi gereken yerlerini göstermesi haramdır.