İslamda azimet nedir

Konusu 'İslami sözlük' forumundadır ve Lasey tarafından 3 Mayıs 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    AZÎMET:
    Kuvvetli irade, istek, arzu. Haramlardan, dinde yasak edilen şeylerden sakınmakla beraber, mümkün olduğu kadar ruhsatlardan yani dinde izin verilen kolaylıklardan uzak durup; evlayı, en iyi olduğu bildirilenleri, nefse zor gelenleri yapmak; takva yol u.
    İslamiyet'te ibadetler için iki yol vardır: Biri ruhsat yani, İslamiyet'in ibadetlerde tanıdığı, izin verdiği kolaylıklar, diğeri azîmettir. Azîmet ile amel etmek, ruhsat ile amel etmekten daha kıymetlidir. Hadîs-i şerîfte; "Amellerin en fazîletlisi nefse en zor gelenidir" buyrulmaktadır. (Harputlu İshak Efendi)

    alimler, salihler azîmet ve takva ile hareket ettiklerinden; bir haram işlememek için helalları, mubahları bile terk ederlerdi. Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallahü anh buyurdu ki: "Biz bir harama düşmek korkusundan, yetmiş helali terk ederdik." (Seyyid Abdülhakîm Arvasî)
    Halkın incitmesine sabr etmelidir. Onlara güzel davranmalıdır, bu azîmet yoludur. Onlardan kesilmek, uzak durmak ise, ruhsat yoludur. (İmam-ı Rabbanî)
    Kuvvetli, hali elverişli olanın, azîmet olanı yapması efdaldir, daha iyidir. Güç olan işi yapmak nefse daha ağır gelir. Nefsi daha çok ezer, zayıflatır. İbadetler de nefsi zayıflatmak, kırmak için emrolunmuştur. Zayıf, hasta, sıkışık halde olan kimse nin azîmet olanı yapamadığı için ibadetlerini, işlerini terk etmemesi, ruhsat yolu ile yapması lazımdır. (Abdülganî Nablüsî)

    Azîmeti yapmaktan aciz olan özürlü kimsenin, ruhsat olanı, dinde izin verileni yapması caiz olur. Böyle kimsenin ruhsat olanı yapması azîmetleri yapmış gibi çok sevab olur. (Abdülvehhab Şa'ranî)