İslamda Aile Hayatı

Konusu 'Dini sohbetler' forumundadır ve Adile tarafından 6 Kasım 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Dinimizde Aile Hayatı

    Cenab-ı Allah ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Erkekler, kadınlara hakimdirler Çünkü Allah, kimini kiminden üstün kılmıştır Erkekler, mallarından harcamaktadırlar İyi kadınlar, itaatkar olanlar ve Allah'ın korumasını emrettiği şeyleri, kocalarının bulunmadığı zamanlarda koruyanlardır" (Nisa; 34)

    Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Kadının hayırlısı, kendisine baktığın vakit sana sevinç veren, emrettiğin zaman itaat eden, kendisinden uzak kaldığın zamanlarda da, malını ve kendisini koruyan kadındır" (Hakim)

    Cenab-ı Allah başka bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler! Kadınlara iyilikle muamelede bulunun Eğer onlardan hoşlanmazsanız, olabilir ki, Allah hoşunuza gitmeyen bir şeyde, çok hayır yaratmıştır." (Nisa; 19)

    Kays bin Sa'd (r.anh) şöyle anlatmıştır: Hire'ye gittim ve oradaki halkın hükümdarlarına secde ettiklerini gördüm Bunun üzerine, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kendisine secde edilmeye daha layıktır diye düşündüm Peygamber Efendimiz (s.a.v.) 'e gelerek: "Ben Hire'ye gittim Onların hükümdarlarına secde ettiklerini gördüm Sen ise secde edilmeye onlardan daha layıksın" dedim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) : "Eğer benim kabrime uğrayacak olsaydın ona secde eder miydin?" diye sordu Ben de: "Hayır!" deyince, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) : "Böyle yapmayınız Eğer bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emretseydim, kadınların kocalarına secde etmelerini emre-derdim Zira Allah, erkeklere kadınlar üzerinde birçok haklar vermiştir" (Ebu Davud) buyurarak, kocanın kadın üzerindeki hakkının ne kadar büyük olduğunu beyan etmiştir
    Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hem başka bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Mü'min bir erkek, mü'mine bir kadına kızıp darılmasın Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, başka huyundan memnun kalabilir" (Müslim)

    Kadının, kocasının kendisi ile meşgul olmasını istemesi hakkıdır Bunu devamlı ister Buna ruhen muhtaçtır Onun için erkek; sevgi, nezaket, ünsiyet, ikram, ihsan, şefkat ve merhamet gibi güzel İslam ahlakını, hiç esirgemeden ailesine göstermelidir Bunlar ünsiyetin şartlarından, saadetin anahtarlarındandır Olur olmaz şeylerde kadına darılmak, konuşmamak İslam dininde men edilmiştir

    Ka'bü'l-Ahbar (r.anh)'ın belirttiğine göre; kıyamet günü kadının ilk sorguya çekileceği namaz, ondan sonra da koca hakkıdır Katade (r.anh)'ın anlattığına göre, Hz Peygamber (s.a.v.) , Mina'da verdiği hutbede şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar! Nasıl sizin eşleriniz üzerinde haklarınız varsa, onların da sizin üzerinizde hakları vardır Sizlerin onlar üzerinde ki haklarının başlıcaları: Onların yatağınıza başkalarını uğratmamaları, hoşlanmadığınız kimseleri eve almamaları ve delille ispatlanmış bir fuhuş işlememeleridir Eğer böyle bir şey yaparlarsa, Allah onların bir yerlerini kırmadan dövmenizi helal kılmıştır Onların sizin üzerinizde başlıca haklarına gelince: Gelenekler üzerine giyimlerini ve geçimlerini sağlamanızdır" (Müslim, Tirmizi)

    Onların hukukları çoktur. Bunlardan bir kaçı, onlara güzel ahlakla davranmak, onların eziyetlerine tahammül etmek, onlara (r.anh) (merhamet) yapmaktır. Zira onların akılları biraz noksandır.

    Onların eziyetlerine katlanmak lazımdır Peygamber (s.a.v.) hanımlarının eziyetlerine katlanmıştır. Ashab-ı kiramlar da böyle idiler. Anlatıldığına göre adamın biri bir gün karısını şikayet etmek için Hz.Ömer (r.anh)'a baş vurmak istedi.

    Fakat halifenin kapısına varınca eşi Ümmü Gülsüm (r.anh)'nın Hz.Ömer'e karşı laf yetiştirdiğini duydu Bunun üzerine içinden: "Ben halifeye eşimi şikayet etmeye geldim, ama onun başında da aynı bela var" diyerek geri döndü Bu arada Hz Ömer kendisini görüp geri çağırdı ve isteğinin ne olduğunu sordu Adam da: "Ben sana eşimi şikayet etmeye geldim, fakat senin eşinin söylediklerini duyunca şikayet etmekten vazgeçerek geri döndüm" dedi Bunun üzerine Hz Ömer adama şöyle dedi: "Eşimin söylediklerine göz yumuyorum Çünkü üzerimde şu hakları vardır:

    1. O cehennemle benim arama gerilmiş bir perdedir, onun sayesinde gönlümü haramdan uzak tutuyorum
    2. Ben dışarı çıkınca o evimin bekçisi ve malımın çobanı oluyor
    3. O benim çamaşırcımdır, elbiselerimi yıkıyor
    4. O çocuklarımın müşfik (yumuşak) bakıcısı ve koruyucusudur
    5. O benim ekmeğimi ve yemeğimi pişirmektedir

    Bunun üzerine adam: "Bu hakların aynısı benim de üzerimde olduğuna göre senin göz yumduklarına ben de göz yummalıyım" dedi.
    Lokman-ı Hekim şöyle demiştir:

    "Akıllı olan kişiye yaraşan şudur: Ailesinin yanında sabi (küçük çocuk) gibi olmalı İnsanlar arasında ise adam gibi bulunmalı"

    Bir koca hanımının gönlünü hoş etmelidir Ama onun islam dinine aykırı olan isteklerini yerine getirmemelidir Yani hanımının hevai nefsten olan isteklerine uymamalıdır Onun için denilmiştir ki, insan hanımının kölesi olmamalıdır Yani onun islam dinine aykırı olan hevai isteklerini yerine getirmemelidir.

    Ve onların nafakasına da dikkat etmek lazımdır. Yani nafakasını en az ne de itidalden (normalden) çok yapmamak lazımdır.

    Karı ve koca, birbirlerine karşı vazifelerini yerine getirirlerse hem dünyada hem de ahirette cennette gibi mutlu olacaklardır Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Sizin en hayırlınız hanımına karşı en iyi olandır" (Tirmizi, İbn Mace)

    İbn-i Ömer r.anh)'ın rivayet ettiğine göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Hepiniz çobansınız, raiyetinizden (güttüklerinizden) sorumlusunuz" (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)