İslamın anne ve baba hakkına verdiği önem İmandan sonra birinci görevimiz anne ve babanın kalbini kırmamaktır. Onlar ne kadar kötü olsalar da, temelli her şeyin üstünde hakları vardır. Onların kalbini kıranın ibadeti kabul olmaz. Müslümân kul olarak dünyaya gelmemize ve Müslümân olarak yetişmemize neden olan anne, babamızın kalbinî kırarsak Cennete girmemiz düşünülebilir mi? Müslüman anne ve babamız, bizden razı olmadıkça, Allah Azze ve Celle’nin sevdiği kulu olmamız gayet zordur. İyilik ederek rızalarını almaya çalışmalıdır! Cenab-ı Allâh anne,babaya iyilik edin buyuruyor. [Nîsâ 368, Enâm 151,Ankebut 8] Kim anne babasına veya onlardan birinin yaşlılığına ulaşır da günahları bağışlanmazsa, Cenâb-ı Allah onu hayırdan uzaklaştırsın.” (Tirmizî; Ebû Davud; İbn Mâce) (Anne-babası, yanında yaşlandığı halde, onların rızalarını alamayıp) Cenneti kazanamayanın burnu sürtülsün.) [Tirmizi] “Kelime-i şahadet ve anne babanın duası hariç, her şeyle Yüce Allah arasında bir perde vardır.” [Tirmizî] Bir başka hadiste de Hz- Muhammed Aleyhi salatu vesselam kabul edilen 3 dua arasında anne babanın duasını da saymıştır. [Buharİ; Taberani] Anne hakkında dilimize atasözü gibi yerleşmiş şu hadis-i şerif, aile içinde annenin konumunu ve haklarının büyüklüğünü etkili bir biçimde ifade etmektedir: "Cennet, annelerin ayakları altındadır." [Kudâî, Süyûtî] “Rabbin, yalnız kendisine tapmanızı ve ana babaya iyilik etmeyi buyurmuştur. Şayet ikisinden biri veya her ikisi, senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı (Öf!) bile deme, onları azarlama. İkisine de hep tatlı söz söyle.” [İsrâ, 23]