isar ne demektir Kişinin eli açık olması, başkalarına verebilmesine genel anlamda cömertlik diyoruz. Cömertlik, elde var olanı, ondan muhtaç olana ikram etmektir. İşte “isar”, cömertliğin zirvesidir. Başkalarını da düşünmek, yeri geldiğinde kendinden daha zor durumda olan mü’min kardeşini kendine tercih etmek demektir. Muhtaç olduğu halde, elindeki bir şeyi zor durumdaki bir başkasına verip yokluğa katlanmak demektir. İsar, yapılması nefse zor geleceğinden bir Müslüman’ın inancının gücünü yansıtan ideal bir davranış örneği sayılır. isar, kendinden başkası ile ilgilenebilmektir. Başkalarının sıkıntısına, ihtiyaçlarına ortak olabilmektir. Ancak son derece samimi bir kalple yapılmalıdır. Gösteriş için değil, sırf Allah’ın rızasını elde etmek için yapılan bir eylem gerçek övgüyü hak eder. Ayrıca zaten bize ait olmayan bir şeyi başkalarına vermek de isar sayılamaz. isar, elbette yerinde ve insana lazım olan şeylerde yapılır. Allah’a yaklaşmaya, itaat ve ibadetlere yönelik hususlarda isar yapılmaz. Mesela ancak namazın setr-i avret şartını yerine getirecek kadar örtüsü bulunan kimse, bunu öncelikle kendisi kullanır. isarın en güzel tarifini, şu ayet-i kerimelerde görürüz: “Onlar kendi canları çektiği, kendileri de muhtaç oldukları halde yiyeceklerini yoksula, yetime ve esire yedirirler: Biz sizi sadece Allah rızası için yediriyoruz, sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz. Biz, çetin ve belalı bir günde Rabbimizden (O’nun azabına uğramaktan) korkarız (derler). İşte bu yüzden Allah, onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.”41 Yüce Allah isar sahibi cömert kullarını şu ayeti ile de över: “…Onlar, kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha çok düşünürler…”42 İnanan insan, başkalarını da düşünür, paylaşmayı sever. Bu sebeple “Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın!” gibi sözleri doğru görmek, bir Müslüman için kesinlikle söz konusu olamaz. Çünkü kimin başına ne geleceğini Allah’tan başka kimse bilemez. Unutmayalım ki ne ekersek onu biçeriz. İnsanlara nasıl davranırsak bize de aynı şekilde davranılır. Yaptığımızın karşılığını bu dünyada ya da ahiret yurdunda mutlaka alırız. Biz bir kimsenin ihtiyacını karşılarsak Allah da bizim kıyamet günündeki bir ihtiyacımızı karşılayacaktır.43 41 İnsan suresi, 8–11. ayetler. 42 Haşr suresi, 9. ayet. 43 Buhari, Mezalim, 3; Müslim, Birr, 58.