Ecel Nedir? Ecel Geciktirilebilir mi? Sözlükte “önceden tespit edilmiş zaman ve süre” manasına gelen ecel, terim olarak, insan hayatı ve diğer canlılar için belirlenmiş zamanı ve bu zamanın sonunu yani ölüm anını ifade etmektedir. Her ferdin ve toplumun bir eceli vardır. Ecel tek olup Allah Azze ve celle'nin kaza ve kaderiyledir. İnsanları dirilten, rızıklandıran ve öldüren Cenab-ı Allah olduğundan, eceli belirleyen de Allah Azze ve celle'dir. “Aranızda ölümü takdir eden biziz…” (el-Vakıa 56/60) ayeti bu hususu ortaya koymaktadır. Kur’an ayetlerinden anlaşıldığı gibi, ecel ne zamanından önce gelebilir ne de geciktirilebilir: "Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar, ne de bir an ileri gidebilirler" (el-A‘raf 7/34; Yunus 10/49), "Allah eceli geldiğinde hiçbir kimse için erteleme yapmaz…" (Münafikun 63/11). Ecel hiçbir nedenle değişmez. Bazı ibadet ve güzel davranışların ömrü artıracağına dair hadisler (bk. Süyuti, el-Camiu’s-sagir, II, 44) insanları hayırlı ve güzel işlere teşvik etmeyi amaçlayan hadisler olup, genellikle şu anlamda yorumlamışlardır: 1- Ömrün artmasından amaç, elem ve kederden uzak, huzur ve mutluluk içinde, sağlıklı, güçlü ve kuvvetli yaşamaktır. 2- Allah Azze ve celle bu gibi kimselerin iyilik yapacağını bildiği için ezeli planda onların ömrünü buna göre fazla belirlemiştir. Hayatın Son Durağı Ehl-i sünnet bilginlerine göre, öldürülen kimse de (maktul) bütün insanlar gibi eceliyle ölmüştür. Zira ecel, hayatın tereddütsüz olarak son bulduğu andır. Şayet maktul öldürülmemiş olsaydı, o anda tabii ya da bir başka biçimde ölecekti. Bu mevzuyu belirleyen ilahi iradedir. Şu halde katil o kişiyi öldürmekle onun ecelini öne almış değildir. Katilin cezayı hak etmesinin sebebi de, Allah Azze ve celle'nin “…Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah’ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın. İşte bunlar Allah’ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız” (el-En‘am 6/151) buyruğu ile yasakladığı bir şeyi işlemesi, kul olarak kendine verilen gücü kullanma hususunda dinin haram kıldığı bir davranışı isteme ve yapma yönünde seçimini yapmış olmasıdır. Onun bu seçimi üzerine de sünnetullah diye ifade edilen tabiat kanunlarına göre Allah, ölüm denen sonucu yaratmış olmaktadır. Allah Azze ve celle'nin bu durumu ezeli ilmiyle biliyor olması, kulun iradesinin elinden alınmış olması anlamına gelmez.