İnsanın Cenab-ı Allah'la İletişim Kurma Yolları Nelerdir? İletişim, duygu ve düşüncelerin karşılıklı olarak birtakım işaretlerle ya da sembollerle paylaşılmasına denir. İnsan sosyal bir varlık olduğundan, doğumundan ölümüne kadar çevresindeki insanlarla hatta diğer varlıklarla iletişim içerisine girer. İnanan bir varlık olarak da insan kendisini yaratan yaratıcısına durumunu ifade etme, teşekkürünü sunma bazen de hatalarından ve yanlış davranışlarından dolayı ondan af dileme ihtiyacı duyar. Bu duygu ve istekler, insanı yaratıcısıyla iletişim kurmaya yönlendirir ve Allah (c.c.) ile iletişim kurmak için birtakım yollara başvurur. Ancak insanın Allah (c.c.) ile olan iletişimi sosyal çevresiyle olan iletişiminden farklıdır. İnsan ile Allah (c.c.) arasındaki iletişim manevidir. İnanan kişi Allah (c.c.) ile nasıl ve ne şekilde iletişim kuracağını Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) söz ve uygulamalarından öğrenmektedir. Yüce Allah (c.c.), Hz. Peygamber (s.a.v.) vasıtasıyla bir mesaj göndermiştir. Bir Müslüman için bu mesaj önemlidir ve ona karşılık verilmesi gerekir. İnanan bir kişi Allah'tan (c.c.) gelen mesaja ibadetleriyle cevap verir. Dolayısıyla ibadet, müminin yaratıcısına gönderdiği ve kalp ile yaptığı bir iletidir. İbadetleriyle insan, Allah (c.c.) ile iletişim kurar ve ilişkisini kuvvetlendirir. Kendisini yaratan, her türlü nimeti veren Yüce Allah'a (c.c.) bu sevgisini, bağlılığını göstermiş ve yakınlaşmış olur. Allah'a direk iletişim yolları İslam'daki namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetler bir Müslümanin Allah (c.c.) ile âdeta doğrudan iletişim kurma yollarıdır. Örneğin günde beş vakit namazını kılan bir Müslüman, her namazda manevi olarak Yüce Allah'ın (c.c.) huzuruna çıkarak hem onun namaz kıl mesajına cevap vermekte hem de ona olan güvenini, bağlılığını, yakınlığını, sevgi ve saygısını göstermektedir. Hac emrine uyup kutsal topraklara giden bir Müslüman da tavaf ederken ve Arafat'ta vakfe yaparken bütün samimiyetiyle Allah'a (c.c.) yönelerek iletişime geçmektedir. Zekât, kurban vb. kişinin Allah'a (c.c.) yakınlaşmasına ve iletişim kurmasına vasıta olan ibadetlerdir. Bu gibi ibadetlerle Yüce Allah'ın (c.c.) iletişim kurmamızı öğütlediği diğer kişilerle de iletişim kurulmakta ve Allah (c.c.) ile iletişimin bir başka boyutuna dikkat çekilmektedir. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) şu hadisi bu iletişim biçimine güzel bir örnektir: İnsanın Allah'la iletişimi ile ilgili ayet "Yüce Allah kıyamet gününde şöyle buyuracak: Ey Âdemoğlu, hastalandım da beni ziyaret etmedin. Kul: Rabb'im! Ben seni nasıl ziyaret edebilirdim. Sen âlemlerin Rabb'isin diyecek. Yüce Allah: Filan kulum hastalandı da sen onu ziyaret etmedin. Onu ziyaret etseydin beni onun yanında bulurdun, buyuracak. Ey Ademoğlu, acıktım da beni doyurmadın, buyuracak, Âdemoğlu diyecek ki: Allah'ım! Ben seni nasıl doyurabilirdim. Sen âlemlerin Rabb'isin, Allah Teâlâ: Bilesin ki kulum senden yiyecek istedi de vermedin. Eğer ona yiyecek verseydin, onu benim yanımda bulurdun, buyuracak. Ey kulum, senden su istedim de vermedin. Rabb'im! Sana nasıl su verebilirdim. Sen âlemlerin Rabb'isin. Allah Teâlâ buyuracak ki: Filan kulum senden su istedi de vermedin. Bilesin ki eğer ona verseydin onu yanımda bulurdun."(76) Yüce Allah (c.c.), kendisi ile ilişkisini güçlendirmek ve iletişim kurmak için gayret eden bir Müslümanin bu istek ve çabasını da boşa çıkarmaz.