Soru İnanç İle İbadet Arasındaki İlişkisi Arasındaki Fark Nedir?

Konusu 'Bunları Biliyor muydunuz?' forumundadır ve saadet tarafından 23 Kasım 2018 başlatılmıştır.

  1. saadet

    saadet Moderatör Admin

    İnanç İle İbadet Arasındaki İlişkisi Arasındaki Fark Nedir?

    İNANÇ İLE İBADET İLİŞKİ

    Kuran-ı Kerim’de birçok ayeti kerimede bk. Bakara suresi, 277. ayet; Beyyine suresi, 7. ayete “Ey iman edenler ve salih amel işleyenler...” buyrulması inanç ile ibadet arasında bir irtibat olduğunu göstermektedir. İnanç ile ibadet arasındaki ilişkiye iki açıdan bakmak mümkündür. Kelâm ve Akâid ilmi açısından baktığımızda; ehl-i sünnet kelamcılarına göre amel, imanın cüzü (parçası) değildir.

    İman eden bir kişi farzları terkettiğinde ya da haram olan davranışları yaptığında işlediği günahı helal saymadığı sürece dinden çıkmaz. O kişi günahkâr mü’min kabul edilir. İnancın varlığı ibadetin varlığına bağlı değildir. Fakat ibadetin olmadığı bir iman meyvesiz bir ağaca benzer, kuvvetli ve sağlam değildir. İmanı üstün bir dereceye çıkarmak ve uhrevî nimetlere ulaşmak için ibadet gereklidir.

    İnanç ile ibadet ilişkisi
    Fıkıh ilmi açısından inanç-ibadet ilişkisine baktığımızda; yapılan bir ibadetin Yüce Allah (c.c.) katında geçerli olabilmesi için Allah Teala'ya iman etmiş olmak şarttır. İnançsız bir kişinin yaptığı davranışlar o kişiye ibadet sevabı kazandırmayacaktır. İnanmayanların yaptıkları ameller geçersiz kabul edilecektir ve o kişiler ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaklardır.

    Kutsal Kitap Kur’an-ı Kerim’de, münafıkların yaptıkları sadaka ve infakların Allah (c.c.) ve Resûlünü inkâr etmeleri sebebiyle kabul edilmeyeceği haber verilmiştir. “Her kim, mü’min olarak salih amel işlerse, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar.”. Tâ-hâ suresi, 112. ayetinde iman amelin şartı kılınmış, imanlı bir şekilde yapılan iyi ve güzel davranışların kişiye fayda sağlayacağı haber verilmiştir.


    İnsan bir şeye emek harcadı ise onu kolay kolay bırakmak istemez. İbadet, iman yolunda harcanan emek ve çabadır. Hayatını ibadetlerle geçiren bir kişi, uğrunda ömrü boyunca emek harcadığı inancına sıkı sıkı bağlı kalır. İbadetlerini yapmayan bir mü’min ise, şeytanın her türlü hile ve aldatmaları karşısında dirençsiz ve savunmasız kalır