İslam İman Nedir?İmanın Söz İle İfade Edilmesi, İmanın Tanımı ve Kapsamı

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve saadet tarafından 24 Kasım 2018 başlatılmıştır.

  1. saadet

    saadet Moderatör Admin

    İman Nedir?İmanın Söz İle İfade Edilmesi, İmanın Tanımı ve Kapsamı

    İMANIN SÖZ İLE İFADE EDİLMESİ

    Tasdik, kabul edip onaylamak, geçerli kılmak demektir. İmanın kalp ile tasdik şeklinde gerçekleşmesi, onun can-ı gönülden kabul edilip onaylanması, benimsenmesi ve sahiplenilmesiyle mümkündür. İmanın gerçekleşmesi için iman esaslarının hür iradeyle benimsenip kabul edilmesi gerekmektedir. Bu husus Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade ediliyor: “De ki: “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin...”12 Bir başka ayette ise müşriklerin önde gelenlerinin iman etmesi için ısrarla onlara çağrıda bulunan Hz. Muhammed (s.a.v.) uyarılmıştır. Fakat iman eden insanın kurtuluşa ereceğini bildiren birçok ayet bulunmaktadır. Efendimiz (s.a.v.) de bu konuda şöyle buyurmuştur: “Cennet ahâlîsi cennete, ateş ahâlîsi de ateşe girdikten sonra Yüce Allah (meleklere): Kimin kalbinde bir hardal tanesi ağırlığınca iman varsa ateşten çıkarınız, diye emreder.”15

    İkrar, kabul edilen şeyin dil ile sözlü olarak ifade edilmesidir. İmanın dil ile ikrarı bir kişinin Müslüman olduğunu ve iman esaslarını kabul ettiğini sözlü olarak açıklaması ve beyan etmesidir. Bizler insanların gönlünden geçenleri bilemeyeceğimiz için sözlerine göre hareket ederiz. Bir kişi diliyle inandığını söylüyorsa onu inanmış kabul ederiz. İman esaslarını dil ile ikrar
    eden bir kişi Müslüman sayılır ve onların sahip olduğu her türlü hak ve sorumluluklara sahip olur.
    Tahkikî iman, imana ait bütün meseleleri delilleriyle ayrıntılı bir şekilde bilen gönlüyle tasdik edip diliyle ikrar eden kimsenin imanına denir. Taklidî iman, iman esaslarını ana-babasından,
    çevresinden duyduğu ve öğrendiği şekilde kabul edip ezbere sayabilen ve fakat detaylarını bilmeyen kişinin imanıdır.
    Îcmalî iman, Peygamberimizin (s.a.v.) inançla ilgili haber verdiği şeylerin hepsine birden inanmaya denir. Genellikle icmalî imana sahip olan kişilerin imanı taklidî iman olarak tanımlanmaktadır.
    Tafsilî iman, Peygamberimizin (s.a.v.) Allah’tan (c.c.) haber verdiği şeylerin her birini delilleriyle bilip inanmaya denir. Bu şekilde imanın gereklerini çok iyi bir şekilde bilen kişinin imanı tahkikî imandır.

    Mü’min, Müslüman, Yüce Allah’ın varlığını, birliğini, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberliğini ve onun Cenab-ı Allah’tan getirdiklerini gönülden kabul eden kimseye Mü’min veya Müslüman denir. Müslüman olmak kişiye çok büyük bir şeref ve değer kazandırır. Rabbimiz bu hususu şu şekilde ifade etmektedir: “İman edip güzel amel işleyenler, yaratılmışların en hayırlılarıdır. OnlarınAllah katındaki ödülleri, içinden ırmaklar akan Adn
    cennetleridir. Orada sonsuza kadar kalacaklardır. Allah onlardan hoşnuttur, onlar da Allah’tan. Bütün bunlar, Rablerine karşı gelmekten sakınanlar içindir.”16

    Yakîn, kesin olan, aksine ihtimal olmayan, anlamına gelir. Istılahta sabit ve kesin inanç anlamına gelir.
    Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim, Allah’tan başka ilah olmadığına kalbi ile yakîn olarak ve ihlaslı bir şekilde iman ederse, cennete girer…”17
    Rükün, bir şeyin aslını oluşturan parçalardan her biri; cüzü, unsurudur. Terim olarak, inanç, ibadet, akitleri oluşturan kısımlardan her biridir. İmanın rüknü, kalp ile tasdiktir. Namazın rükünleri, namazı oluşturan kıyam, kıraat, rükû, secde gibi fiil ve davranışlardır.
    Tasdik, kabul edip onaylamak, geçerli kılmaktır. İmanın kalp ile tasdik şeklinde gerçekleşmesi, onun canıgönülden kabul edip onaylanması, benimsenmesi ve sahiplenilmesiyle mümkün olduğunu ifade eder.


    12. Kehf suresi, 29. ayet.
    15. Buhârî, İman, 15; Müslim, İman, 82.
    16. Beyyine suresi, 7-8. ayetler.
    17. Buhârî, Enbiya 47.