İlmin Kapısı Hz.Ali

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Adile tarafından 21 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Hz.Aliden Nasihatlar
    İlmin kapısı HzALİ r.a

    Hz. Alinin cömertliği, insanîliği, Peygamberimize olan yakınlığıyla edindiği büyük manevî miras onu yüzyıllardır halk inançlarında destani bir kişiliğe büründürmüştür. Bir gün onun dört dirhemi vardı. Birini açıktan, birini gizliden birini gündüz, birini de gece infak etti ve hakkında şu ayet-i kerime indi: "Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık olarak infak edenler.
    Onlar için Rabbleri katında karşılıkları vardır ve üzülecek de değillerdir." (el-Bakara, 2/274).
    Hz. Osmanın şehâdetinden sonra İslâmın ileri gelen şahsiyetleri ona beyat ettiler.

    Ancak onun bu dönemi Allahın bir takdiri olarak son derece karışık bir dönem oldu. Hilâfete geçtiğinde hâlledilmesi gereken bir çok problemle karşı karşıya kaldı. Bu karışıklıklar Cemel ve Sıffın gibi iç çatışmaları doğurdu. İslâm devleti bünyesindeki bu ihtilâfları giderme konusunda büyük fedakârlık ve gayretler gösterdi.

    Altıyüzbin = 6 nasihat
    Peygamberimiz Efendimiz s.a.v Hz. Aliye buyurdu: " Ya Ali, altıyüzbin koyun mu istersin, yahut altıyüzbin altın mı veya altıyüzbin nasihat mı istersin ? " Hz. Ali dedi: "Altıyüzbin nasihat isterim." Peygamberimiz buyurdu: "Şu altı nasihate uyarsan altıyüzbin nasihata uymuş olursun:

    1. Herkes nafilelerle meşgul olurken sen farzları ifa et. Yani farzlardaki rükünleri, vacipleri sünnetleri, müstehapları ifa et.
    2. Herkes dünya ile meşgul olurken sen Allah'u Teâlâ'yı hatırla. İslâm'a uygun yaşa; İslâma uygun kazan; İslâma uygun harca.
    3. Herkes birbirinin ayıbını araştırırken sen kendi ayıplarını ara. Kendi ayıplarınla meşgul ol.
    4. Herkes dünyayı imar ederken sen dinini imar et, zinetlendir.
    5. Herkes halka yaklaşmak için vasıta ararken, halkın rızasını gözetirken sen Hakk'ın rızasını gözet; hakka yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara.
    6. Herkes çok amel işlerken sen amelinin çok olmasına değil, ihlaslı olmasına dikkat et."

    Yöneticilere nasihati
    Ümmetin malını ümmete dağıtırken de son derece titiz davranırdı. Kendisine bir pay ayırma noktasında gayet dikkatli olup, kimsenin hakkına tecavüz etmemekte de büyük bir örnek idi. Kendisini Kûfe'de görenler, kışın soğuğunda ince bir elbisenin altında tir tir titreyerek camiye gittiğini aktarırlar. Devlet yönetici ve memurlarının nasıl davranmaları gerektiği konusunda şu yönetmeliği hazırlamıştı.

    1. Halka karşı daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar gibi davranmayın ve onları azarlamayın .
    2. Müslüman olsun olmasın herkese aynı davranın. Müslümanlar kardeşleriniz, müslüman olmayanlar ise sizin gibi bir insandır.
    3. Affetmekten utanmayın. Cezalandırmada acele etmeyin. Emriniz altında bulunanların hataları karşısında hemen öfkelenip kendinizi kaybetmeyin .
    4. Taraf tutmayın, bazı insanları kayırmayın. Bu tür davranışlar sizi zulme ve despotluğa çeker.
    5. Memurlarınızı seçerken zalim yöneticilere hizmet etmemiş ve devletin suçlarından ve zulümlerinden sorumlu olmamış bulunmalarına dikkat edin.
    6. Doğru, dürüst ve nazik kişileri seçin ve çıkar ummadan ve korkmadan acı gerçekleri söyleyebilenleri tercih edin.
    7. Atamalarda araştırma yapmayı ihmal etmeyin.
    8. Haksız kazanç ve ahlâksızlıklara düşmemeleri için memurlarınıza yeterince maaş ödeyin.
    9. Memurlarınızın hareketlerini kontrol edin ve bunun için güvendiğiniz samimi kişileri kullanın.
    10. Mektuplar ve müracaatlara bizzat kendiniz cevap verin.
    11. Halkın güvenini kazanın ve onların iyiliğini istediğinize kendilerini inandırın .
    12. Hiç bir zaman vaadinizden ve sözünüzden dönmeyin.
    13. Esnaf ve tüccara dikkat edin; onlara gereken önemi gösterin, fakat ihtikâr, karaborsa ve mal yığmalarına izin vermeyin.
    14. El işlerine yardım edin; çünkü bu yoksulluğu azaltır, hayat standardını artırır.
    15. Tarımla uğraşanlar devletin servet kaynağıdır ve bir servet gibi korunmalıdır.
    16. Kutsal görevinizin yoksul, sakat ve yetimlere bakmak olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Memurlarınız onları incitmesin, onlara kötü davranmasın. Onlara yardım edin, koruyun ve yardımınıza ihtiyaç duydukları her zaman huzurunuza çıkmalarına engel olmayın
    17. Kan dökmekten kaçının, İslâm'ın hükümlerine göre öldürülmesi gerekmeyen kimseleri öldürmeyin.

    Hz. Aliden rivayet bazı hadis-i şerifler
    Hz. Alinin peygamberimizden rivayet ettiği bazı hadis-i şerifler: "Günah işleyen biri pişman olur, abdest alır namaz kılar ve günahı için istiğfar ederse Allah u Tealâ Nisâ suresinde Biri günah işler veya kendine zulmeder sonra pişman olup Allahu Teâlâya istiğfar ederse Allahu Teâlâyı çok merhametli ve af ve mağfiret edici bulur&# buyurmaktadır."
    "Üzerinde farz namaz borcu olan kimse, kazasını kılmadan nafile kılarsa boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazasını ödemedikçe Allahu Teâlâ onun nafile namazlarını kabul etmez."
    "Malınızın zekâtını veriniz. Biliniz ki, zekâtını vermeyenlerin bunu vazife kabul etmeyenlerin namazı, orucu, haccı ve cihadı ve imanı yoktur. "
    Hz. Ali buyurdu: "Kişi dili altında saklıdır. Konuşturunuz, kıymetinden neler kaybettiğini anlarsınız."
    "İnsanın yaşlanıp Rabbini bildikten sonra ölmesi, küçükken ölüp hesapsız Cennet'e girmesinden daha hayırlıdır."
    "Kul ümidini yalnız Rabbine bağlamalı ve yalnız günahları kendini korkutmalıdır."
    "Cahil, bilmediğini sormaktan utanmasın. Alim, içinden çıkamayacağı bir meselede en iyisini Allah'u Teâlâ bilir demekten sakınmasın."
    "Sizin için korktuğum şeylerin en başında, nefsinin isteğine uymak ve uzun emelli olmak gelir. Birincisi hak yoldan alıkoyar; ikincisi ise ahireti unutturur."
    "Amellerin en zoru üçtür. Bunlar; nefsin hakkını verebilmek, her halde Allahu Teâlâyı hatırlayabilmek, kardeşine bol bol ikramda bulunabilmektir."
    "Takva, hataya devamı bırakmak; aldanmamaktır."
    "Kalpler, kaplara benzer. Hayırlı olanı, hayırla dolu olanıdır."
    "Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.

    Hz. Alinin nasihatleri
    İbn-i Mülcem, Hz. Aliyi yaralayınca Hz. Hasan ağlayarak yanına girdi. Hz. Ali:
    - "Oğlum, niye ağlıyorsun?" Hz. Hasan:
    - "Nasıl ağlamayayım? hiretin ilk, dünyânın son gününde bulunuyorsun!
    - "Oğlum, dörder maddeden ibâret şu iki tavsiyemi iyi belle, onlara riâyet edersen, yapacağın hiçbir şey sana zarar vermez:
    1- En büyük zenginlik, akıl.
    2- En koyu fakirlik, ahmaklık.
    3- En yaman yalnızlık, böbürlenmek.
    4- En değerli âlîcenâplık, güzel ahlâktır.

    Diğer dört şey ise:
    1- Ahmakla dostluktan sakın, çünkü o sana faydalı olmak isterken zarar verir.
    2- Yalancıyla dost olma. Zîrâ o, senden uzak duranı sana yaklaştırır, yakınını da senden uzaklaştırır.
    3- Cimriyle de dostluk kurma, zîrâ ihtiyaç duyduğun şeyi senden uzaklaştırır.
    4- Fâcirle de dost olma, çünkü seni ucuza satıverir."