İlk Sadakam O gün Abdullah çok heyecanlıydı. Çünkü babasından aldığı harçlıkla biriktirdiği para tam 25 lira olmuştu. Ve nihayet uzun zamandır, hayalini kurduğu uzaktan kumandalı kırmızı helikopteri alabilecekti. Annesinin yanına koştu ve ona: - Anneciğim, artık kumandalı helikopterimi alabilirim, çünkü gereken parayı biriktirdim, ne olur hemen almaya gidelim, dedi. Annesi: - Evladım, biraz bekle işlerimi bitireyim, acele etme. Öğleden sonra gideriz inşallah, dedi. Abdullah sabırla annesini bekledi. Annesinin işleri bitince birlikte evden çıktılar. Çarşıda çok sevdiği arkadaşı Enes’i spor malzemeleri satan bir mağazanın önünde vitrine bakarken gördüler. Enes’in babası yoktu, annesi ona çok iyi bakıyordu ama yine de onun bütün ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. Enes’le Abdullah çok iyi arkadaştılar. Abdullah: - Aa anne bak Enes, ama neden öyle üzgün? dedi ve arkadaşına seslendi: - Enes... Enes... Abdullah ile annesi Enes’in yanına gittiler. Abdullah: - Enes, neyin var? Neden bu kadar üzgünsün? Enes ilk önce söylemek istemedi ama arkadaşı Abdullah’ın ısrarına dayanamayarak: - Ben de futbol oynamak istiyorum ama spor ayakkabım yok. Bu nedenle arkadaşlarım beni takıma almıyorlar, dedi. Abdullah’ın aklına bir fikir gelmişti ve annesinin kulağına hafifçe eğilerek bir şeyler fısıldadı. Abdullah annesinin kulağına: - Anneciğim, ben artık helikopter almak istemiyorum. Onun yerine arkadaşım, Enes’e spor ayakkabısı alsak olur mu? Annesi: - Ama helikopter almak için aylardır para biriktiriyordun, ne oldu da fikrin değişti? Abdullah: - Benim spor ayakkabım var. Ama Enes’in yok. Enes benim arkadaşım o da sevinsin istiyorum. Annesi: - Maşallah oğlum, ne güzel düşündün, dedi ve Enes’e dönerek: - Enesciğim, biz arkadaşın Abdullah’la birlikte alışverişe gidiyorduk. Sen de bizimle gelmek ister misin? Enes tebessüm ederek: - Olur teyze, dedi. Abdullah, annesi ve Enes hemen önünde durdukları spor malzemeleri satan mağazaya girdiler. Abdullah’ın annesi Enes’e dönerek: - Senin beğendiğin spor ayakkabılarını bize gösterebilir misin? Enes heyecanla beğendiği spor ayakkabısının yanına gitti ve onlara gösterdi. Abdullah ve annesi Enes’e bu spor ayakkabısını almak istediklerini söyleyince, Enes: - Teşekkür ederim ama kabul edemem, hem annem ne der sonra? Abdullah’ın annesi: - Enesciğim bu ayakkabılar Abdullah’ın sana bir hediyesi. Hediye almak da vermek de çok güzel bir davranış tır. Aynı zamanda Peygamberimizin bir sünnetidir. Senin annen de bunu bilir. Üstelik annen benim çok yakın arkadaşım. Bu hediyeyi kabul etmenin bizi ne kadar mutlu ettiğini ben ona açıklarım, sen merak etme, dedi. Enes bu açıklamadan sonra spor ayakkabıları almayı kabul etti ve artık mutluluğu yüzünden okunuyordu. Abdullah Enes’in mutluluğunu görünce öğretmeninin; “Dinimiz, sadaka ile insanlar arasında yardımlaşmayı sağlar. Alan da mutlu olur, veren de” sözlerini hatırlayarak gülümsedi. Enes’e verdiği bu hediyenin, kendisinin ilk sadakası olarak kabul edilmesi için Allah’a içinden dua etti