İLK EZAN VE İLK MÜEZZİN Namaz Mekke Döneminde farz kılındığı halde Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Medine’ye hicretine kadar namazın vakitlerini bildirmek için bir yol düşünülmemiştir. Medine Döneminde ise Müslümanlar zaman zaman bir araya toplanıp namaz vakitlerini gözetirlerdi. Bir süre namaz vakitlerinde sokaklarda “es-salah, es-salah (namaza namaza!)” diye çağrıda bulunulduysa da bu yeterli olmuyordu. Namaz vaktinin geldiğini bildiren daha etkili bir yönteme ihtiyaç vardı. Çan çalmak, boru öttürmek, bayrak dikmek ve ateş yakmak gibi teklifler yapıldı. Hz. Peygamber başka dinleri çağrıştıran bu yöntemleri kabul etmedi. Bu sırada sahabeden Abdullah b. Zeyd (r.a.) Hz. Peygambere gelerek ezanın okunuşuyla ilgili rüyasını anlattı. Aynı rüyayı Hz. Ömer (r.a.) de görmüştü. Hz. Muhammed (s.a.v.) güzel sesiyle bilinen Hz. Bilal’ i (r.a.) çağırarak bu ezanı yüksek sesle okumasını emretti. Hz. Bilal (r.a.) de yüksek bir yere çıkarak sabah ezanını okudu. Böylece hicri 1. (miladi-622) yılında ilk ezan okunmuş oldu. (bk. Buhârî, Ezan, 1.)