Farz namazların öncesinde ve sonrasında kılınan revatip sünnetler, müekked ve gayr-i müekked sünnetler olmak üzere iki kısımdır. Müekked sünnet, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in kılmaya devam ettiği fakat bağlayıcı olmadığını göstermek amacıyla bazen terk ettiği; gayri müekked sünnet ise bazen kıldığı, bazen de terk ettiği sünnet demektir. Gayr-i müekked sünnetlere müstehap da denilmektedir. Müekked sünnetleri mazeret olmadan terk etmek doğru değildir. Mazeretsiz terk edilmeleri, ‘isaet’ yani yanlış ve kusurlu bir davranış olur; azap gerektirmese de ahirette kınanmayı gerektirir. Gayr-i müekked sünnetler ise mazeret olmadan da bazen terk edilebilirler. Bunları terk etmek kınanmayı gerektirmez (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, Riyad, 1423/2003, I, 218-221). İkindi ile yatsı namazlarından önce kılınan sünnetler gayri müekked sünnettirler (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, Riyad, 1423/2003, II, 451-453). Bu duruma göre, bu sünnetlerin ara sıra kılınmamasından dolayı herhangi bir sakınca ve bir kınanma söz konusu olmaz.