İfrat ne demektir İfrat: Aşırılık, haddi aşmak anlamına gelmektedir. İFRAT KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER Îtidâl ise, ifrat ve tefrîtin ortası, yani hâl ve davranışların makbul olan denge noktasıdır. Kuvve-i akliyyenin ifrâtı, cerbezedir/taşkınlıktır. Tefrîti, ahmaklıktır. Makbul olan îtidâli ise, aklı vahyin rehberliği altında kullanarak hikmet ve firâsete nâil olmaktır. Kuvve-i gadabiyyenin ifrâtı, hiddet, yani aşırı öfkedir. Tefrîti, korkaklıktır. Makbul olan îtidâli ise şecaattir; güç ve cesareti yerinde ve lüzumu kadar kullanabilmektir. Kuvve-i şeheviyyenin ifrâtı, fücurdur, edepsizlik ve ahlâksızlıktır. Tefrîti, cümûd yani donukluktur. Makbul olan îtidâli ise, edep, iffet ve hayâdır. İşte mânevî terbiyenin gâyesi de; insanın kuvvet ve temâyüllerini ifrat ve tefritlerden koruyup Kurʼân ve Sünnetʼin bildirdiği, makbul olan îtidâl (denge) seviyesine getirmektir. Bu fıtrî temâyüller, kendi hâline bırakılıp terbiye edilmediği takdirde, hayra değil, şerre ve zulme vâsıta olur; fayda yerine zarara sebebiyet verirler.