İbrahim Suresi ile ilgili hadisi şerifler

Konusu 'Hz.Muhammedin hadisleri' forumundadır ve Beyza tarafından 12 Ekim 2012 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Peygamberimiz (s.a.v)'in ibrahim suresi ile ilgili hadisler

    - Ebu Umame (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah
    (aleyhissalâtu vesselâm): "Ardında cehennem vardır, orada kendisine irinli su
    içirilecektir" (İbrahim 14, 16) ayeti hakkında şu açıklamayı yaptı:
    "İrin ağzına yaklaştırılır, ondan ikrah eder, iğrenir. Biraz daha
    yaklaştırılınca suratı yanar ve başının derisi dökülür. İrini içince
    kıçından çıkıncaya kadar, (geçtiği yerleri ve bu meyanda) bağırsaklarını param
    parça eder."

    Resûlullah bu açıklama üzerine şu ayetleri okudu:
    "...Ateşte ebedi kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su
    içirilen kimseler..." (Muhammed, 15).

    "...Onlar yardım istediklerinde erimiş mâden gibi,
    yüzleri kavuran bir su kendilerine sunulur" (Kehf, 29). (Tirmizi, Cehennem, 4, (2586).


    - Enes İbnu Mâlik (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah
    (aleyhissalâtu vesselâm): "Allah'ın hoş bir sözü; kökü sağlam, dalları
    göğe doğru olan -Rabbinin izniyle her zaman meyve veren- hoş bir ağaca benzeterek
    nasıl misal verdiğini görmüyor musun?" (İbrahim, 24-25) ayetinde zikredilen
    ağaç hakkında: "O hurma ağacıdır" buyurdu. Ve müteakip ayette ifade
    edilen kötü ağacı da hanzale'ye (zakkum, Ebu Cehil karpuzu da denir, mercimek
    ağacıdır) benzetti. Ayet şöyle: "Çirkin bir söz de yerden koparılmış, hiç
    bir sebatı olmayan kötü bir ağaca benzer" (İbrahim, 26). (Tirmizi, Tefsir, İbrahim (3118).

    - el-Berâ İbnu'l-Âzib (radıyallahu anhüma) anlatıyor:
    "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Müslüman, kabirde
    suale maruz kalınca: "Allah'tan başka ilah bulunmadığı ve Muhammed'in O'nun kulu
    olduğuna şehadet eder". Bunun delili şu ayettir: "Allah inananları dünya
    hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerine tutar; zâlimleri de saptırır..."
    (İbrahim, 27). (Buhari, Cenaiz 87, Tefsir, İbrahim 2; Müslim, Sıfatu'l-Cenne,
    13, (2871); Tirmizi, Tefsir, İbrahim (3119); Ebu Davud, Sünne 27, (4750); Nesai, Cenaiz
    114, (4, 101); İbnu Mace, Zühd 32, (4269).


    - İbnu Abbas (radıyallahu anhüma), "Allah'ın verdiği
    nimetleri nankörlükle karşılayanları ve milletlerini helâk yurduna, yaslanacakları
    cehenneme götürenleri görmüyor musun?" (İbrahim, 27-28) ayetini açıklama
    sadedinde: "Onlar vallahi Kureyş kâfirleridir. Nankörlükle karşılanan nimet de
    Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'dir. "Helak yurduna... götürdüler"in
    manası, "Bedir günü ateşe ... götürdüler" demektir. (Buhari, Megazi 7, Tefsir, İbrahim 3.

    - Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: Hz. Peygamber
    (aleyhissalâtu vesselâm)'e şu ayetten sordum: "Yerin başka bir yerle, göklerin
    de başka göklerle değiştirildiği, her şeye üstün gelen tek Allah'ın huzuruna
    çıktıkları günde sakın, Allah'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını
    sanma..." (İbrahim, 47-48). Ve dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü, o gün insanlar
    nerede olacaklar?"

    -"Sırat üzerinde" cevabını verdi.
    Müslim, Münafıkun 29, (2791); Tirmizi, Tefsir, İbrahim,
    (3120).