İbrahim Müteferrika Kimdir? Neyi Bulmuştur? İlk Türk matbaasının kurucusu olan İbrahim Müteferrika, 1670-1674 tarihleri arasında Erdel’in Koloszvar şehrinde dünyaya geldi. Asıl ismi ve ailesi bilinmemektedir. İstanbul’a gelişinden önceki hayatına dair bilgi de çok azdır. Geçmişi konusunda farklı görüşler olmakla birlikte kendisinin Protestan bir Macar ailesinin oğlu olduğu fikri yaygındır. 1692 veya 1693’te ayaklanmalar esnasında Türkler’e esir düştüğü ve İstanbul’a getirildiği söylenmektedir. İbrahim Müteferrika Macarca, Latince ve daha başka batı dillerinden bir çoğunu biliyordu. Müslüman olduktan sonra Türkçe, Arapça, Farsça da öğrendi. Devlet hizmetine girdi. Türkiye’de basın tekniğinin gerçek kurucusudur. O’na asıl şöhretini kazandıran ise matbaacılığıdır. 1729 yılında İbrahim Paşa’nın desteği ve Sait Efendi’nin yardımlarıyla ilk Türk Basımevi açıldı. Teknik işlerle sadece ibrahim müteferrika uğraştı. İlk eser olan Vankulu Lügatı 1729 Şubat’ında basıldı. Ondan sonra pek değerli eserler basılmaya devam etti. Burada neşredilen kitapların tarih, coğrafya, dil ve askerlik ile ilgili olduğu dikkat çekmektedir. İbrahim Müteferrika, bastığı kitapların çoğuna ilaveler ve açıklamalar yapmış, notlar ve haritalar ekleyerek bu eserleri zenginleştirmiştir. O’nun hizmeti sadece basımevi açmaktan ibaret değildir. Yalova’da ilk kağıt fabrikasını kurduran ve bunun için Avrupa’dan usta işçiler getiren de O’dur. 1745’de İstanbul’da vefat etmiş ve Aynalıkavak kabristanı’na defnedilmiştir. Cenazesi 1942 yılında Galata Mevlevihanesi’nin haziresine nakledilen Müteferrika’nın kendisinin kaleme aldığı “Risale-i İslamiye” ve “Vesîletü’t- tıbâa” gibi eserleri vardır. Özellikle de Kâtip Çelebi’nin eseri Cihannüma’ya eklediği bilgiler, Rönesans Avrupasındaki bilimsel yenilikleri ne derece iyi takip ettiğini gösermek açsından önemlidir. İsanbul Beylikdüzü’ndeki bir cadde ve matbaacılar sitesine, Fatih’deki bir caddeye, Ataşehir’deki ve Zeytinburnu’ndaki bir teknik liseye İbrahim Müteferika adı verilmişti.