İbrahim Aleyhisselam

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Lasey tarafından 1 Şubat 2017 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    İBRAHİM ALEYHİSSELAM:

    Kur'an-ı kerîmde ismi bildirilen peygamberlerden.
    Allahü teala Kur'an-ı kerîmde mealen buyurdu ki:
    (Ey Resûlüm!) Kitabda (Kur'an-ı kerîmde) İbrahim'in kıssasını anlat. Çünkü o sıddîk (doğruluğu tam) bir peygamber idi... (Meryem sûresi: 41)
    Biz (ergenlik çağına ulaşmadan) önce İbrahim'e tevhîde ve putlara tapmaktan sakınmaya yol bulabilecek rüştünü verdik. Biz onun buna layık olduğunu biliyorduk. (Enbiya sûresi: 51)
    Ben babam (dedem) İbrahim'in duası, kardeşim Îsa'nın müjdesi ve annemin rüyasıyım. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed)
    Keldanîlerin memleketi olan Babil'in doğu tarafında ve Dicle ile Fırat nehirleri arasındaki bölgede doğdu. Babası mü'min olan Tarûh'tur. azer, amcası ve üvey babasıdır. Putlara ve yıldızlara tapan Keldanî kavmine peygamber olarak gönderildi. Kendisin e on suhuf (forma) kitab verildi. Bu kavmin o devirdeki hükümdarı olan ve ilahlık iddia eden Nemrûd'u da îmana davet etti. Nemrûd, İbrahim aleyhisselamın davetini kabûl etmediği gibi ona ve inananlara zulm ve işkence yaptırdı. İbrahim aleyhisselamı önce habs ettirip, sonra ateşe attırdı. Allahü teala, Halîl'i (dostu) olan İbrahim aleyhisselamı ateşte yakmadı. İbrahim aleyhisselamın ateşe atılmasını ibretle takib edenlerden bir kısmı îmana geldi. İbrahim aleyhisselam, Nemrûd'u ve Keldanîleri son bir defa daha îmana davet ettikten sonra, kendine inananlarla birlikte hicret etmek üzere Babil'den ayrıldı.
    İbrahim aleyhisselam, Allahü tealanın emri ile Babil'den Harran'a (Urfa'nın güneyinde bir yer) hicret etti. Bu yolculukta kardeşinin oğlu Lût aleyhisselam ve zevcesi (hanımı) Sare Hatun da bulundular. Harran'da bir müddet kaldıktan sonra Şam'a, orada n da Mısır'a gitti. İbrahim aleyhisselam, hazret-i Sare ve hazret-i Hacer ile Mısır'dan ayrılıp, Filistin'e geldi. Evladı olmadığı için Allahü tealadan salih bir evlad istedi ve adakta bulundu. Sare'den çocuğu olmadığı için, onun tavsiyesi ile hazret-i Hacer'le evlendi. Bu evlilikten İsmail aleyhisselam dünyaya geldi. Ardından, Sare Hatun'dan İshak aleyhisselam doğdu.
    İbrahim aleyhisselam Allahü tealanın emriyle Hacer Hatunu ve İsmail aleyhisselamı yanına alıp, Şam'dan ayrılarak, o sırada susuz ve ıssız bir yer olan Mekke'ye bıraktı. Kendisi Şam'a döndü. Gördüğü bir rüya üzerine oğlunu kurban etmek istedi. Tam kur ban etmek üzereyken Allahü teala İbrahim aleyhisselama rüyasına sadakat (bağlılık) gösterdiğini bildirerek kurbanlık bir koç ihsan etti. Beytullah'ı (Kabe-i muazzamayı) oğlu İsmail aleyhisselam ile inşa etti. Ebû Kubeys dağında bulunan ve Cennet yakutlarından olan Hacer-ül-Esved adlı siyah taşı Cebrail aleyhisselamın bildirmesiyle alarak Kabe-i muazzamanın duvarına yerleştirdi. Kabe duvarını örerken şimdi Makam-ı İbrahim denilen taşın üzerine bastı. Kabe'yi yapıp bitirince, Allahü tealanın emri ile oğlu İsmail aleyhisselam ve Mekke'de yerleşmiş olan Cürhümlülerle birlikte hac ibadetini yaptı ve Şam'a döndü. Şam'a döndükten sonra yüz yetmiş beş yaşında Kudüs'de vefat etti. Kudüs civarındaki Habrun kasabasında bulunan bir mağaraya defnedildi. Bu kasaba, Allah'ın dostu anlamında Halîlürrahman diye meşhûrdur. İbrahim aleyhisselamın dînine Hanîf dîni denilmektedir. İbrahim aleyhisselam, sevgili Peygamberimizden sonra insanların en üstünüdür. (İbn-ül-Esîr, Taberî, Nişancızade, Ahmed Cevdet Paşa, Altıparmak)
    İbrahim aleyhisselam, Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin ümmetinden olmayı temenni buyurmuştur. (Seyyid Abdülhakîm Arvasî)
    İbrahim aleyhisselam, Halîlullah'tır (Allah'ın dostudur). (İmam-ı Rabbanî)