İbadetlerdeki amaç

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve Adile tarafından 22 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Anne kârnındaki bebeğîn gözü, kulağı, ağzı, eli, ayağı mevcuttur ve bütün azâları kusursuz şekilde verilmiştîr.
    Oysa bunların hiçbirine ana rahminde ihtiyaç yoktur. Orada çocuk, gıdasını göbeğinden annesine bağlı bir hortumla tashih etmektedir.

    Simdi bu çocuk:
    - Ya Rabbi!, bu hortum bana yetmekte. Peki, şu ağıza, su göze, şu kulağa, şu ele, şu ayağa ne icap var. Bunların tamamı hiç bir işe yaramamaktadır? derse.

    Herhalde şöyle bir cevap alacaktır:
    - Acele etme ey kul! Sen kısa bir dönem sonra öyle bir aleme gideceksin ki burada 'her şeyim' dediğin hortum, orada hiçbir işe yaramayacak, kesilip atılacak. Gereksiz sandığın göz, ağız, kulak gibi şeylerde en lüzumlu azaların durumuna gelecektir.



    O çocuk bu gerçeklere akıl sır erdiremese ve de bir inkarcı olarak dünyaya gelse idi gerçekten ana rahminde her şeyi demek olan hortumun işe yaramadığını, o bebeği doğurtan doktorun onu kesip attığını: gereksiz bildiği ağız, göz gibi azalarının devreye girdiğini, onlarsız olunmayacağını farketse utanır mı, utanmaz mı?

    Anne rahminde kendisine söylenenlere inanmadığı için dizlerini döver mi, dövmez mi??

    Şu anda bizlerde, aynen o bebek gibi bir [annenin rahmindeyiz] dokuz ay, dokuz yıl ya da doksan yıl sonra bir başka dünyaya doğacağız. O dünyanın adı ise Âhiret ve bizler şu anda [dünya annemize maddi hortumlrla] bağlı durumdâyız.

    Eğer biz:
    - İşte geçinip gidiyoruz Ya Rabbim! Şu Namaza, Hacc’a, Zekat’a, Oruc’a, Din’e, İman’a İslam'a ve de O’nu yaşamaya ne icap var? dediğimiz takdirde.

    Şöyle bir cevap alacağımız apaçık değil mi?
    - Ey kullarım! Kısa bir dönem sonra bu dünyadan ayrılacaksınız. Öyle bir aleme götürüleceksinizki orada "her şeyîm" sandığınız [mâddi hortumların] hiç biri işinize yaramayacaktır. Gereksiz sandığınız ve uygulâmakta hatalara düştüğünüz Namaz, Hac ve Zekat gibi ibâdetler de en gerekli şeyler durumuna gelecektîr. Yenidünyânızda insanlara parasına, arabasına, servetine ve suretine göre değil; imanına ve ibadetine göre değer verilecektir.

    Açıkçası şu an ki dünya hayatında dikkate almayıp, gereksiz gördüğünüz ve hayatınızda uygulamadığınız size emirlerim olan Namazınız, Haccınız, Orucunuz, Zekâtınız, Hayır Hasenatınız, ahirette sizin için her şey olacaktır. Dil, dudâk, el, ayak, berat, sonu olmayan zenginlik ve de sâadet olacak yani Cennet olacaktır.

    Allah Azee ve celle'nin rahmetiyle buyurduğu bu gerçekleri kabul etmez inkarcı olursak veya kabul ettiği takdirde tembellik eden bir kul olarak ahirete gidersek bu gerçeklerle yüzleşirsek halimiz nice olur??

    Gerçekten her şeyim dediğimiz [dünya hortumlrımızın], yani paramızın, arâbamızın, apartmanımızın, pulumuzun kulluk imtihânında birer araç olduğunu diğer aleme ise sadece amellerin götürülebileceği gerçeğini unutmâyalım.

    Bu dünyada Kur’an-ı Kerim ve Peygamber aracılığıyla bizlere bildirilenlerin hak ve de hakikat olduğunu asıl mühim olanların dünyalıklar değil, hayırlı amellerimizin olduğunu ahirete gidince anlarsak o anne karnındaki kolu, gözü ağzı, burnu lüzumsuz gören çocuk durumuna düşmez miyiz? Dizlerimizi dövmezmiyiz?

    Keşke inansaydık!
    Keşke namazımızı kılsaydık, orucumuzu tutsaydık, zekâtımızı tam verseydik, Allah Azze ve celle için yaşasaydık, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed sallahu aleyhi ve sellem'in yolunda yürüseydik demez miyiz?
    Pişman olacağın ve dizlerini dövecegin o gün gelmeden aklını basına al.
     
    Son düzenleyen: Moderatör: 20 Nisan 2019