İbadetin Ehemmiyeti

Konusu 'Dini sohbetler' forumundadır ve Adile tarafından 11 Nisan 2002 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Cebrail -aleyhisselam- yaratıldığı zaman kendisine baktı ve hüsn-i cemalinin nuraniliğinin şükranesi olarak iki rekat namaz kıldı. Bu namazı, otuz bin yılda eda edip dedi ki:
    "-Ya Rabbi benim gibi amel eden biri var mıdır?"
    Hak Teala'dan hitab geldi:
    "-Ya Cebrail, ahir zamanda bir taife gelir. Az zamanda iki rekat namaz kılarlar. Kalb meşguliyeti ile ve çok eksikliklerle kıldıkları o iki rekat namazı, senin şu kıldığın namazla değiş!"
    Cebrail -aleyhisselam-:
    "-Böyle olduğu halde neden değişeyim?" dedi.
    Hak Teala şöyle buyurdu:
    "-Sen hiçbir ihtiyacın ve hiçbir manin yok iken ibadet ediyorsun. Bu kolay bir iştir. Lakin onlar zayıf bünyeleri ile bir çok manileri olduğu halde ibadet ediyorlar. Bir taraftan kendi nefisleriyle diğer taraftan şeytan ile mücadele ediyorlar. Bütün bunlara rağmen namazlarını eda ediyorlar. Bunların sevabının fazla olması, ihsanıma ve hikmetime uygundur.

    AHDE VEFa
    Abdullah bin Mübarek gazaya gitmişti. Bir kafirle cenk ediyordu. Namaz vakti gelince, kafirden vakit isteyip namazını kıldı, kafirin ibadet vakti gelince, o da mühlet istedi. Yüzünü puta koyunca, Abdullah, içinden:
    "-İşte şu anda ona karşı zafer kazanma zamanı!" deyip, onu katletmek için kılıcını çekerek yanına geldi. Tam bu esnada:
    "-Ya Abdullah! Ahdinde dur, şüphe yok ki verilen sözün sorumluluğu vardır." (İsra, 34) diye bir ses duydu ve ağladı. Kafir başını kaldırınca, başının ucunda çekilmiş kılıçla duran Abdullah'ın ağlamakta olduğunu görünce:
    "-Sana ne oldu?" diye sordu. Abdullah durumu anlattı ve:
    "-Senin vesilenle bizi itab ettiler!" dedi. Bunun üzerine kafir bir nara atıp:
    "-Düşmanı için dostunu azarlayan böyle bir Allah'a baş kaldırmak ve karşı gelmek namerdliktir." dedi ve İslam'ı kabul edip Allah yolunda salih bir kul oldu.

    MESLEĞİN NEDİR?
    Halife Mu'tasım, İbrahim bin Ethem'e:
    "-Mesleğin nedir?" diye sormuş, o da şöyle demiş:
    "-Dünyayı dünya taliplerine terk ettim, ahireti ahirete talib olanlara bırakıverdim! Bu dünyada Hak Teala'nın zikrini, o dünyada Aziz ve Celil olan Allah'ın didarını tercih etmiş bulunmaktayım. İşte mesleğim bu!"

    VAKIF MALI
    İlimde kemale ulaşmış bir zat'a sordular:
    "-Vakıf ekmeği hakkında ne dersin?"
    alim cevap verdi:
    "-Eğer gönülleri perişan olmamak, kendilerini ibadete vermek için alırlarsa helaldir. Fakat gelsin de yiyelim diye ekmek için toplanmışlarsa haramdır."
    arifler vakıf ekmeğini huzur-i kalb ile ibadet edebilmek için almışlardır. Yoksa ibadet köşesine ekmek yemek için toplanmış değildirler.

    Yazar: Tuba Çınar