Hz. Şuayb (a.s) kavmi ile nasıl mücadele de bulundu Kuran-ı Kerimde adı gecen peygamberlerden biri olan Hz. Şuayb (a.s.)dır. Hz. Şuayb (a.s.), kavmini Cenab-ı Allâh’a, ibâdet ve tâata davet etti. Yer yüzünde fesad çıkarmaktan, halkı, Cenab-ı Allâh celle celalühü yolundan men etmeğe çalışmaktan, zulümden, eksik para kesmekten ve benzeri kötülüklerden sakındırdı. cenab-ı Allâh’ın verdiği rızık bolluğu ve geçim rahatlığı; ancak, onların, Yüce Allâh'a karşı küfürlerini artırıp azâblarını çabuklaştırmağa yaradı. Azgınlık ve sapkınlığı sürdürdüler. Hz. Şuayb Peygamberler Hatîbi denilmesinin nedeni kavmini güzel ve yüksek sözlerle uyarmağa çalıştığı için, kendisine denilmiştir. “Medyen’e de kardeşi Şuayb’i gönderdik. O dedi ki: “Ey kavmim! Ancak Allâh celle celalühü'ya kulluk edin. Sizin O’ndan başka hiçbir tanrınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Ben sizi bir nimet ve refâh içinde görüyorum. Şüphesiz ki ben bir gün hepinizi çepeçevre kuşatacak azâbdan korkmaktayım.” “Ey kavmim! Ölçüde ve tartıda adâleti yerine getirin. İnsanların eşyasını, mallarını, haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde fesatçılar olarak fenalık yapmayın. Eğer Mümin kimseler iseniz Allâh celle celalühü ’ün bıraktığı helâl kâr, sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber, ben sizin üzerinizde bir bekçi de değilim.” Dediler ki: “Ey Şuayb! Namazın sana atalarımızın taptığı şeylerden yahut mallarımızdan ne dilersek onu yapmamızdan vazgeçmemizi mi emrediyor? Çünkü sen evet sen yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın.” “Ey kavmim” dedi. “Ya ben, Rabbimden gelen apaçık bir buhran üzerinde isem ve O, bana kendi tarafından güzel bir rızık ise buna ne diyeceksiniz? Size koyduğum yasağa rağmen kendim size muhalefet etmek istemiyorum ki. Ben gücümün yettiği kadar ıslâhtan başka bir şey arzu etmem. Benim muvaffakıyetim, ancak Allâh celle celalühü ’ün yardımıyladır. Ben yalnız O’na güvenip dayandım ve yalnız O’na döndüm.” (Hud s. 84-88) (Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu (k.s), Yûnus ve Hûd Sûreleri Tefsiri, s.159-161)
