Hz. Peygamberin (s.a.v.) Tebliğ Görevi; özetleyelim Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Tebliğ Görevi Yüce Allah, insanlara doğru yolu göstermeleri, emir ve yasaklarını onlara bildirmeleri için her topluma peygamber göndermiştir. Peygamberler de Allah’tan (c.c.) aldıkları bilgileri eksiksiz olarak insanlara ulaştırmışlardır. Allah (c.c.) tarafından peygamberlere verilen bu göreve tebliğ denir. Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. Âdem (a.s.) ile başlayan peygamberler zincirinin son halkasıdır. Nitekim Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmiştir: “… O, Allah’ın elçisidir ve peygamberlerin sonuncusudur...”39 Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah’ın (c.c.) emirlerini eksiksiz olarak uygulamış ve ulaşabildiği .herkese .tebliğ etmiştir. “… Bu Kur’an bana, hem sizi hem de ulaştığı herkesi onunla uyarmam için vahyedildi…” 40 ayeti bu duruma işaret etmektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.), kırk yaşına ulaştığında Allah (c.c.) tarafından kendisine vahiy gönderilmiş ve tebliğ ile görevlendirilmiştir. Bu durum, Kur’an-ı Kerim’de “Ey örtünüp bürünen (Peygamber)! Kalk ve (insanları) uyar.”41 ayetiyle bildirilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.); tebliğ sürecinde her türlü tepki, hakaret ve suikast girişimine maruz kalmış, sabır ve kararlılıkla görevini yerine getirmiştir. O, daima hak ve adaletten yana olmuştur. Güzel ahlak sahibi bir insan olarak diğer insanları da iyiliğe ve yardımlaşmaya yönlendirmiş, kötü ve zararlı davranışlardan sakındırmıştır Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “İşte bunun için sen çağrına devam et ve emrolunduğun gibi dosdoğru çizgini sürdür. Onların arzularına uyma ve şöyle de: ‘Ben Allah’ın indirdiği bütün kitaplara iman ettim ve bana aranızda adil davranmam emredildi’…”42 buyurmuştur. Hz. Muhammed (s.a.v.) belli bir topluluğa değil, bütün insanlığa hitap etmiştir. O sadece yaşadığı zaman dilimi için değil, kıyamete kadar yaşanması için Kur’an-ı Kerim’i ve sünnetini emanet bırakmış bir peygamberdir. Onun bıraktığı emanetlerin doğru bir şekilde anlaşılması, yaşanması ve yaşatılması bütün Müslümanların görevidir. 39 Ahzâb suresi, 40. ayet. 40 En’âm suresi, 19. ayet. 41 Müddessir suresi, 1-2. ayetler. 42 Şûrâ suresi, 15. ayet.