Nübüvvet Mektebi’nin özel talebelerinden biri de Ka’b b. Malik’ti (v. 50/670). O, Hazrec kabilesinin Beni Selime koluna mensuptur. Tebuk Gazvesi’ne katılmayıp, ardından sadakatle tövbesini yaptığı için Tevbe Sûresi’nin 118 ve 119. ayetleri onun ve diğer iki arkadaşının hakkında nazil olmuştur. O ayetlerde, yaptıkları tövbenin Yüce Allah katında kabul edildiğinin ve sadıklardan olduklarının müjdesi verilmiştir. Ka'b b. Malik'in en önemli özelliklerinden birisi iyi bir şair olması idi. Kaynaklarımızda epey beyitleri vardır. Ka‘b b. Malik’in şiirleri üzerinde yüksek lisans çalışması yapan Sami Mekki el-ani, çeşitli kaynakları tarayarak şiirlerinden 584 beyti, divan tertibine koymuş ve yayımlamıştır. O şiirlerinden bir tanesi, Hayber muhasarası sırasında söylediğidir. Başta İbn Hişam’ın es-Sire’si (III/349) olmak üzere birkaç kaynakta geçen o şiiri, Muhammed Emin Yıldırım hocamız, bizler için Türkçe’ye uyarladı. Hz. Peygamber’in (s.a.v) Peşinde, Hayber Yollarında… Hayber’e ve pınarlarının çok olduğu mekana doğru yola çıktık Pazıları güçlü, gözleri korkusuz, birçok genç ile beraber yol aldık Öyle gençler ki onlar, gayelerine ulaşmada cesur, davalarına sevdalı Nerede olursa olsun her mücadelede düşmanlarına karşı vakarlı Mevsimler kış olsa da onların kazanlarının altında hep kül vardır Yemen ve Hint yapımı keskin kılıçlarıyla, kalpleri titretirler Şehitliğe ulaşmayı, elde edilecek en büyük mükafat olarak görürler Şehadeti ve Ahmed’in dinine sadakati en mühim dava olarak bilirler Muhammed’in onur ve şerefini, kendi şereflerinden daha fazla savunurlar Dilleriyle, elleriyle, bütün bir bedenleriyle gelecek her türlü belaları savururlar Peygamber’i şüphe ve endişeye sevkeden her türlü işte O’na yardım ederler Muhammed’in canını himaye uğruna gözlerini kırpmadan serden vazgeçerler Samimi bir inanç ile kendilerine gelen her türlü gayb haberlerini tasdik ederler Bu iman ile beraber dünyada izzeti, ahirette ise sadece ve sadece kurtuluşu arzularlar