Peygamberimiz (s.a.v) Mucizeleri Peygamberimiz (s.a.v) en büyük, ebedi mucizesi Kur’an’dır. Kur’an yüzlerce ayetiyle Peygamberimiz (s.a.v) davasını ispat eder. Aynı zamanda Kur’an’ın kendisi Peygamberimiz (s.a.v) en büyük mucizesidir. Öyle bir mucizedir ki, kırk yönden mucize olduğunu, ihtisas sahibi olan binlerce Kur’an alimi tarafından ispat edilmiştir. Hem Kur’an’ın hem de bütün sahih hadis ve tarih kaynaklarının haber verdikleri; Peygamberimiz (s.a.v) en büyük mucizelerinden birisi de İsra ve Miraç mucizesidir. Biz burada ilk önce Kur’an’daki ilgili ayetlerden ve sahih kaynaklardaki hadislerden ve rivayetlerden İsra ve Miraç mucizesinin nasıl gerçekleştiğini anlatacak, ardından ise bu mucize ile ilgili akla gelebilecek bazı soruların cevaplarını vereceğiz. Peygamberimiz (s.a.v) , Yüce Yüce Allah’ın biz kulları için seçtiği örnek şahsiyet ve muallimdir. Peygamberlik vazifesini yüklenen tüm peygamberler gibi, O da İlahi davayı yaymaya başladığı zaman insanların inkârlarıyla karşılaşmıştır. Yüce Allah’ın âdeti üzere, her Peygamberimiz (s.a.v) davasını ispat için bazı mucizeler göstermiştir. Peygamberimiz (s.a.v) , Yüce Allah’ın bildirmesiyle gelecekle ilgili pek çok konuda haberler vermiştir. Verdiği haberler ise aynen bildirdiği gibi vücuda gelmiştir. Sahih rivayetlerden bir kısmını kaynaklarıyla beraber nakledeceğiz. Kur’an’da, “Kıyamet yaklaştı, ay yarıldı. Onlar ise, ne zaman bir mu’cize görseler yüz çevirir ve ‘Bu daimi bir sihirdir.’ derler.” ayetinin açık işareti ve tüm sahih hadis ve siyer kaynaklarında geçen manevi tevatür derecesindeki ayın yarılması mucizesinin nasıl gerçekleştiği konusunda bilgi verip, ardından bu konuda akla gelebilecek bazı sorulara cevap vermeye çalışacağız. Bu bölümde Peygamberimiz (s.a.v) temasıyla yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi şeklinde gösterdiği mucizeleri aktarmaya çalışacağız. Sularla ilgili mucizeler de pek çok sahabeler tarafından rivayet edilmiştir. Sahabelerin rivayet ettiği hadisleri, sayısı binleri bulan tâbiin alimleri devralmışlar ve onlar da kendilerinden sonra gelenlere aktarmışlardır. Bu şekilde asırlarca dilden dile, elden ele dolaşarak ta günümüze kadar ulaşmıştır. Özellikle Asr-ı saadetten sonraki asra ulaşan hadisler Buhari ve Müslim gibi, hadis ilminin dahi imamlarına ulaşınca onlar tarafından sıhhatli olanlar tespit edilip kaydedilerek gelecek nesillere en güzel şekilde aktarılmıştır. Cenazelerin Peygamberimiz (s.a.v) ile konuşmalarıyla ilgili mucizelerden, sahih kaynaklarda geçenlerden bazılarını nakledeceğiz. Meleklerin, Peygamberimiz (s.a.v) hizmet etmesi ve görünmesi ile cinnilerin ona iman ve itaat etmeleri başta Kur’an olmak üzere pek çok kaynaktan bize ulaşan mütevatir hadiselerdir. Biz burada Peygamberimiz (s.a.v) şerefiyle, mucizesi olarak, ümmetinin melekleri görmesi ve meleklerle konuşmasıyla ilgili mucizelerden birkaçını nakledeceğiz. Peygamberimiz (s.a.v) mucizelerinden bazıları da ağaçlarla ilgilidir. Ağaçların, Peygamberimiz (s.a.v) emriyle yerlerinden çıkıp yanına gelmeleri ve Peygamberimiz (s.a.v) emrini dinlemeleri pek çok defalar vuku bulmuştur. Bu mucizeler de yine manevi mütevatir hükmündedirler. Peygamberimiz (s.a.v) gönderilmesinden önce fetret dönemi denen devrede; hem kahinler, hem de bazı alim zatlar Allah Resulü’nün geleceğini müjdelemişlerdir. Bunlardan bazıları şiirlerinde Peygamberimiz (s.a.v)bahsetmiş, bazıları asırlar sonrasına mektuplarıyla bu müjdeyi ulaştırmışlardır. Bunlardan bazılarının örneklerini nakletmeye çalışacağız. Peygamberimiz (s.a.v) doğumundan önce ve doğumu esnasında, dünyaya gelişiyle irtibatlı olarak meydana gelen harikulade hadiselerle, peygamberlik vazifesi verilmeden evvel çocukluğunda ve gençliğinde meydana gelen hadiselerden, sahih kaynaklarda geçen birkaç numuneyi burada nakledeceğiz. Bu eser, “Peygamberimiz (s.a.v) ’in hiçbir mucizesi olmadığı ve hiçbir mucize göstermediği” fikriyle yaralanan gönüllere bir merhem olarak hazırlanmıştır. Ve Yüce Allah’ın izniyle onlar için tam bir şifa olacaktır. Peygamberimiz (s.a.v) ’in hiçbir mucizesi olmadığı fikrini savunanlar hadisleri inkâr ettiği ve “Kur’ân’da mucize yoktur” dedikleri için bu eserde sadece Kur’an’ı kaynak olarak kullanacağız. Zaten Kur’an her derde kâfi ve her hastalığa şafidir. Bu bölümde Peygamberimiz (s.a.v) dağlar ve taşlar gibi bazı cansız varlıklarla ilgili göstermiş olduğu mucizelerden bir kısmını nakledeceğiz. Peygamberimiz (s.a.v) mucizelerinin en önemlilerinden bir kısmı da hastaların ve yaralıların Peygamberimiz (s.a.v) eliyle veya nefesiyle şifa bulmaları şeklinde vuku bulmuştur. Bu mucizeler hadis ve siyer kitaplarında çokça zikredilmiştir. Bizler de burada birkaç örneği sizlere nakletmeye çalışacağız: Peygamberimiz (s.a.v) mucizelerinin bir türü de duasıyla gerçekleşen olağanüstü hallerdir. Biz şu pek çok misallerinden, tevatüre yakın ve meşhur bazı misalleri burada nakledeceğiz. Kur’an-ı Kerim’de “Allah seni insanlardan koruyacaktır.” ayetinin de işaret ettiği gibi, Peygamber Peygamberimiz (s.a.v) , hayatı boyunca, Allah tarafından düşmanlarından muhafaza edilmiştir. Nasıl ki taşlar, ağaçlar, ay, güneş Peygamberimiz (s.a.v) tanıyorlar, birer mu’cizesini göstermekle Peygamberimiz (s.a.v) peygamberliğini tasdik ediyorlar, öyle de hayvanlar taifesi de Peygamberimiz (s.a.v) ile alakadardır ve mazhar oldukları çeşitli mucizelerle Peygamberimiz (s.a.v) davasını tasdik etmişlerdir. Bu konuda sahih kaynaklardan bize ulaşan pek çok mucize vardır. Numune olarak birkaç tanesini burada nakledeceğiz: