Hz. Peygamber (s.a.v)’in Kadına Verdiği Değer

Konusu 'Peygamber Efendimizin sünnetleri' forumundadır ve Lasey tarafından 10 Aralık 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Hz. Peygamber (s.a.v)’in Kadına Verdiği Değer

    Hz.-Peygamber-s.a.vin-Kadına-Verdiği-Değer.


    İslam dini cihanşümûl bir dindir ve Hz. Peygamber (s.a.v) hem erkeklerin hem de kadınların peygamberidir. Hz. Peygamber’in, ümmetinin erkeklerine sevgisi ne ise; kadınlarına da sevgisi odur. Nitekim bir hadis-i şerîfte şöyle buyrulmuştur: “Bana (dünyada) güzel koku ve kadın sevdirildi. Namaz ise gözümün nuru kılındı.”
    Hz. Peygamber, insanlığın yüzkarası bir tutumla kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, kız çocuğunu maddî yönden bir yük, manevî yönden de bir ar ve utanma vesilesi sayan bir millete elçi olarak gönderilmişti. Bu durum, Nahl Sûresi’nin 58-59. ayetlerde şöyle anlatılır: “Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir!
    Kendisine verilen kötü müjde (!) yüzünden halktan gizlenir. Şimdi onu, aşağılanmış olarak yanında tutacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne kötü hüküm veriyorlar!”
    Böyle bir kavme peygamber olarak gelen Hz. Muhammed (s.a.v), Allah (c.c) katında
    cinsiyetin değil takvanın önemli olduğunu vurgulamış, “İki kızı veya iki kız kardeşi olup da, maişetlerini güzelce sağlayanla cennette beraber oluruz” ve benzeri hadis-i şerîfleriyle kız çocuklarına; “Sizin hayırlınız hanımlarına hayırlı olanınızdır” sözleriyle de kadınlara İslam’ın verdiği değeri göstermiş;
    “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyerek kadınları yüceltmiştir. İslam’dan önce söz hakkı bile verilmeyen, adeta bir mal gibi alınıp satılan kadın, Hz. Peygamber’in (s.a.v) huzurunda hakkını arayabilecek konuma gelmiştir. Şu hadise bu hususa güzel bir örnektir.


    Bir gün Hz. Peygamber’in (s.a.v) huzuruna genç bir kız gelerek: “Babam istemediğim halde, kendi haysiyetini yüceltmek için beni kardeşinin oğluyla evlendiriyor” şeklinde şikayette bulundu. Allah Resûlü
    (s.a.v) derhal kızın babasını çağırarak, kızını bir başkası ile istemeden evlenmeye zorlayamayacağını söyledi ve evlenme yetkisini de kıza bıraktı. Kız da, “Ben babamın yaptığı işi kabul ettim. Maksadım babama muhalefet değildi. Babanın kızını birine verme hususunda İslam’ın hükmünü öğrenmek istedim. Bu niyetle buraya gelmiştim” dedi.

    Bu da bize gösteriyor ki; kısa zaman öncesine kadar horlanan, aşağılanan kız çocuğu Hz. Peygamber’in (sav) huzuruna çıkabiliyor ve evleneceği kişi hakkında söz sahibi olup olmadığını sorgulayabiliyordu.

    Bu örneklerden de anlaşıldığı gibi, kadınlara gereken önemi veren Peygamber Efendimiz (sav), veda hutbesinde de “Kadınlar hakkında Allah’tan (cc) korkun. Çünkü siz onları Allah’ın emanıyla aldınız ve onları Allah’ın kelimesiyle helal kıldınız” şeklinde konuşarak, kendisinden sonrası için de ümmetini kadınların hakları konusunda uyarmıştır.