Hz Muhammed (sav)'in vefatı 8 Haziran pazartesi sabahı, Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) hastalığı biraz hafifleyince mescide gitti. Oturduğu yerde imam olan Hz. Ebubekir'e (radıyallahu anh) uyarak sabah namazını cemaatle birlikte kıldı. Mescid'den evine dönünce hastalığı iyice arttı ve öğle üzeri Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) elini kaldırıp, şahadet parmağını parmağını kaldırdı. Artık Fahri Kainat Efendimiz (s.a.v), bu fani dünyada son anlarını yaşıyordu. Bu esnada Hazreti Cebrail, Hazreti Azrail’le geldi ve Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) hal ve hatırını sordu; sonra, ölüm Meleği Azrail, içeri girmek için iznini ister! Dedi. Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) müsaade edince, Hazreti Azrail içeri girdi ve Efendimizin önüne oturdu. '' Ya Rasulallah! Dedi. " Allah Azze ve celle, senin her emrine itaat etmemi bana emretti, istersen ruhunu alacağım, istersen sana bırakacağım!" dedi. Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) , Hazreti Cebrail’e baktı. O da, ''Ya Resulallah, Mele-i A’la seni beklemektedir! Dedi. Bunun üzerine,Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) ''Ya Azrail, gel, memuriyetini yerine getir'' diye buyurdu. Mübarek başları Hazreti Aişe’nin (rah) kucağında, göğsüne dayalı idi ve yanında su kabı vardı, iki elini suya batırıp ıslak elerini mübarek yüzüne sürdü. Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) mübarek dudaklarından ‘’ La ilahe illallah’’ cümlesi döküldü. Resul-i Ekrem Efendimiz 63 yaşında iken (8 Haziran 632) tarihinde vefat etti Hazreti Aişe (rah) validemizin evinde Resul-iEkrem Efendimiz'in (s.a.b) vefat ettiği döşek kaldırılarak oraya defnedildi ve Medine’de Mescidi Nebi’nin bitişiğinde olan kabrine Ravza-i Mutahhara (tertemiz çiçekli bahçe) denir.