Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Çocukluk ve Gençlik Yıllarında Erdemli Davranışları

Konusu 'Hz.Muhammedin hayatı' forumundadır ve Lasey tarafından 16 Eylül 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Çocukluk ve Gençlik Yıllarında Erdemli Davranışları

    Hz. Muhammed’in (s.a.v.) çocukluk ve gençlik yıllarında, toplumda büyük sorunlar yaşanıyordu. Her türlü haksızlık, hırsızlık, içki, kumar vb. kötü alışkanlıklar Arap toplumunda yaygınlaşmıştı. Hz. Muhammed (s.a.v.), yaşanan bütün bu kötülüklerden ve çirkinliklerden daima uzak kalmıştı. O, dürüst, güvenilir, aile büyüklerine sevgi ve saygılı davranan, haksızlıklara karşı güzel bir tavırla karşı çıkan biriydi. Bu nedenle o, güzel ahlak ve erdemli davranışları ile çevresindekilerin beğeni ve takdirlerini kazanmıştı. Hz. Muhammed (s.a.v.), her zaman aile büyüklerini sever ve sayardı. O, yetişmesinde emeği geçen aile büyükleriyle iyi ilişkiler kurardı. Hz. Muhammed (s.a.v.), babasını doğmadan kaybettiği için bütün sevgisini annesine verdi. Fakat annesiyle de bir arada uzun süre yaşayamadı. Çok sevdiği annesini kaybetmesi onu çok etkiledi. Bu nedenle anne ve babasının mezarlarını fırsat buldukça ziyaret ederdi. Bu ziyaretler onu çok duygulandırırdı. Sütannesi Halime ve sütkardeşi Şeyma’ya karşı da ayrı bir sevgi ve saygısı vardı. Yanlarından ayrıldıktan sonra da onları hiç unutmadı. Sütannesi kendisini Mekke’de ziyaret ettiğinde ona “Anne!” diyerek hitap etmiş ve onu en güzel şekilde ağırlamıştı Hz. Muhammed (s.a.v.), anne ve babasının ölümünden sonra bakımını üstlenen dedesi Abdülmuttalip’i çok severdi. Ona daima saygılı davranır ve onun öğütlerini dinlerdi. Hz. Muhammed (s.a.v.) için çocukluk ve gençlik yıllarını yanında geçirdiği amcası Ebu Talip’in ayrı bir değeri vardı. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir süre çobanlık yaparak amcasının aile bütçesine katkı sağlamıştı. Hz. Hatice ile evliliği sonrasında da Ebu Talip’in oğlu Hz. Ali’yi yanına alarak bakımını üstlenmişti.
    Ebu Talip’in eşi Fatma’ya da “Anne” diyerek hitap etmişti. Sağlığında onu sık sık ziyaret ederdi. Onun ölümünden büyük üzüntü duymuş ve üzerindeki haklarının çok fazla olduğunu belirtmişti.

    Hz. Muhammed (s.a.v.), yalnız akrabalarına karşı değil herkese nazik ve kibar davranırdı. Hiçbir zaman kırıcı ve kaba sözler söylemezdi. Onlarla kibar ve saygılı bir biçimde konuşurdu. Güzel sözlerle onların gönüllerini alırdı. Hz. Muhammed (s.a.v.) alışverişte ve bütün davranışlarında doğruluktan ayrılmaz, kimsenin hakkını yemezdi. Bu nedenle insanlar en değerli eşyalarını gerektiğinde ona emanet ederlerdi.Hz. Muhammed (s.a.v.) hayatı boyunca güzel davranışlarda bulunmuş, kötü ve çirkin davranışlardan kaçınmıştır. Onun yaşadığı toplumda kötü davranışlar oldukça yaygındı. Başta puta tapmak olmak üzere rüşvet, hırsızlık, içki, kumar vb. kötülükler sosyal hayatın bir parçası olmuştu. Hz. Muhammed (s.a.v.), sahip olduğu üstün ahlak sayesinde çocukluğunda ve gençliğinde bütün kötü davranışlardan uzak durdu. Hiçbir zaman puta tapmadı, putlar için kesilen kurbanlardan yemedi, içki içmedi ve kumar oynamadı. Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlarla ilişkilerinde sürekli iyi davranma yolunu seçti.
    İnsanlara karşı kaba, kırıcı söz ve davranışlardan uzak durdu. Hz. Muhammed (s.a.v.), içinde bulunduğu toplumun kötülüklerine ortak olmadı. Aksine insanlara her yönüyle örnek oldu. Çünkü o, gerek çocukluğunda gerekse gençliğindeherkesin güven duyduğu bir kişiliğe sahipti. Yalan söylemez, kimseyi aldatmazdı. Gençliğinde ticaretle uğraşmış, ticaret yaşamındaki doğruluğu ve güvenilirliği ile Mekkelilerin beğenisini ve güvenini kazanmıştı. Mekkeliler, herhangi bir nedenle Mekke dışına çıktıkları zaman, değerli eşyalarını ona emanet ederlerdi. Hz. Muhammed (s.a.v.), onları en güzel şekilde korur ve sahiplerine geri verirdi. Bu nedenle Mekkeliler
    kendisine “el-emin” yani “güvenilir insan” demişlerdir. Hz. Muhammed, (s.a.v.) kimseye kin ve düşmanlık beslememiş, kimseyi kıskanmamıştır. İnsanların kusurlarını araştırmamış, eksikliklerini yüzlerine vurmamıştır. O, daima kötü davranışlardan kaçınmıştır. Her zaman haksızlıklara karşı mücadele etmiş ve güzel bir tavırla da karşı çıkmıştır