Hz. Muhammedin Hastalanması Ve Vefatı Veda haccından üç ay kadar sonraydı. Hz. Peygamber (s.a.v) ateşli bir hastalığa yakalandı. Zayıf ve takatsiz olmasına rağmen vefatından üç gün öncesine kadar namazlarda imamlık yapmaya devam etti. Son günlerinde ise yerine Hz. Ebu Bekir'in imamlık yapmasını istedi. Hz. Peygamber'in (s.a.v) cemaate katılamayışı ashabı derin bir üzüntüye sevketmişti. Bir gün Hz. Peygamber, (s.a.v) hastalığının hafiflediğini hissetti. Güçsüz olmasına rağmen kalktı ve yeğenleri Hz. Ali ve Fazl b. Abbas'ın kollarına girerek mescide geldi. Hz. Ebu Bekir namaza başlamıştı. Resulullah (s.a.v) namazı onun yanında oturarak kıldı. Hastalığı bir şiddetlenip bir hafifliyordu. Bir sabah kendinde biraz güç hissederek odasından mescide açılan kapının perdesini kaldırdı. Ashabının sabah namazı kıldırdığını gördü. Bu manzara çok hoşuna gitti. Cemaat de onu farketmişti. Herkes sevinçten kendinden geçti ama hiç kimse yerini terketmedi ve namazdan çıkmadı. Hz. Peygamber (s.a.v) tebessüm ederek yerine geri döndü. Sahabe-i kiram, Hz. Peygamber'in (s.a.v) mübarek yüzünü bundan sonra bir daha göremedi. O gün hastalığı tekrar alevlendi. Sevgili Peygamberimiz'in (s.a.v) o günlerde bulunan bütün parası 7 dirhemdi. Hastalığının sıkıntısı arasında bunu hatırladı ve Hz. Aişe'ye "O paralar nerede?" diye sordu. Ardından sözlerine şöyle devam etti: " Muhammed, Allahın huzuruna ne yüzle varacak? Git ve onları Allah yolunda dağıt. İkindi vakti yaklaşmıştı. Resulullah (s.a.v) gün boyunca tekrar tekrar kendinden geçmiş, sonra yine kendine gelmişti. Istırabı çok fazlaydı. Hz. Aişe, Resulullah'ın (s.a.v) başını kolları ve dizleri üzerine dayadı. O sırada Hz. Peygamber (s.a.v) çok alçak bir sesle, "En yüce dosta!" dedi. Bu sözler, Bu sözler, Hz. Aişe'nin, ondan duyduğu son sözler oldu. Tarih, 13 Rebiülevvel 11 ( 8 Haziran 632) Pazartesi gününü gösteriyordu. Kainatın sevgilisi son nefesini verdi. Cenaze Namazını gruplar halinde imamsız olarak kılındı. "Hiçbir peygamber vefat ettiği yerin dışında gömülmemiştir". hadisine dayanılarak vefat ettiği yere, Hz. Aişe'nin odasına defnedildi. Bedeni oraya, manevi kişiliği ise izini takip edenlerin yüreklerine...