Hz . Muhammed (s.a.v) sevgi ve şefkatiyle dosluk ve bağlılık duygularını tesis etmiş vede hayatına bu bağları kuvvetlendirmeye önem vermiştir. "Andolsun, içinizden size öyle bir peygamber geldi ki, sıkıntıya uğramanızona ağır gelir, size düşkün, müminlere şevkatli, merhametlidir" (Tevbe,9/128) ayetinde budurum tesbit edilmiştir. Çok nazik bir insan olan Hz . Peygamber (s.a.v) ,arkadaşlık konusunda da aynı nezaketini devam etmiştir. Bütün arkaddaşlarını arayıp hal hatır sorması evine davet edenin davetine icabet etmesi , hediye kabul ederek , hediyeye mukabelede bulunması bizim için örnek alınacak davranışlardır. Efendimiz Hz . Muhammed (s.a.v), insanlara karşı yumuşak davranır, onları çok severdi. Herkese iyi¬lik yapar, sıkıntıya düşenlere el uzatırdı. Bu iyiliklerin bir kısmı davranış, bir kısmı söz ile olurdu. Sahabeler, " Hz . Muhammed (s.a.v) bizlere her zaman çok değer verir ve severdi. Bizim her birimiz, ‘Allah’ın Resulü, en çok beni seviyor’ diye birbirimizle iddiada bulunurduk." demişlerdir. Hz . Muhammed (s.a.v) arkadaşlarının ihtiyaçlarını öğrenmeye ve onları gidermeye çalışırdı. İnsanlara karşı son derece sevgi doluydu. Mükemmel bir dostluk örneği sergiilerdi. Onun için de arkadaşları her durumda yanında olmuşlardır. Mesela Hz . Ebubekir canıyla, manılya en zor anlarında ona destek vermemiş midir? O, birçok konuda arkadaşlarıyla görüş alışverişinde bulunur, makbul olan tekliflerde arkadaşlarının sözüne uyardı. "Salih bir kimseyle oturmak ile kötü bir kimseyle oturmak; misk taşıyan ile körük üfleyene benzer.Misk taşıyan ya sana miskten bir parşa verir yada sen ondan bir parça satın alırsın. Körük üfleyen ise bu üfürme ile ya senin elbiseni yakar yada ondan pis kokular duyarsın" (Buhari, Büyu,38;Müslim,Birr,146). Kültürümüze "bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyliyeyim" ifadesiyle yerleşmiş olan durumu anlatması açısından bu hadis çok önemlidir. Kişi kim ile arkadaşlık ederse ondan etkilenmemesi mümkün değildir