Hz. Lut'un Duası Hz. Lut (aleyhisselam) Allah Teala tarafından kendisine yüksek meziyetler, hüküm ve ilim verilen peygamberlerdendir. Yüce Allah, onu küfür ve ahlaksızlıkları dillere destan olan Sedyum ve diğer dört şehir halkına peygamber olarak göndermişti. Sedyum halkı çok ahlaksız ve edepsiz bir toplumdu. Yeryüzünde o zamana kadar hiçbir milletin işlemediği bir fiili işliyorlar, insanlar hemcinslerine karşı cinsel sapıklık içinde bulunuyorlardı. Hz. Lut (aleyhisselam), peygamber olarak gönderildiği kavim içinde yirmi dokuz yıl kadar kalmıştır. Onları, Allah'a davet etmekten, davetini kabul etmedikleri taktirde azaba uğrayacaklarını haber vermekten durmamıştır. Ne var ki Hz. Lut'un tebliğine karşılık kavminin cevabı hep olumsuz olmuş, Hz. Lut'u ve inananları memleketlerinden sürmekle tehtid etmişlerdir. Hz. Lut'tan Allah'ın azabını getirmesini isteyerek kendisini kale bile almadıklarını göstermişlerdir. Sonunda o da güzellikle kavmini yola getiremeyen diğer peygamberler gibi, ister istemez şu duayı yapmak zorunda kalmıştır: Hz. Lut'un Duaları َالَ إِنِّي لِعَمَلِكُم مِّنَ الْقَالِينَ ﴿١٦٨﴾ رَبِّ نَجِّنِي وَأَهْلِي مِمَّا يَعْمَلُونَ ﴿١٦٩﴾ Kâle innî li amelikum minel kâlîn(kâlîne). Rabbi neccinî ve ehlî mimmâ ya’melûn(ya’melûne). Anlamı: Lût, şöyle dedi: “Şüphesiz ben sizin yaptığınız bu çirkin işe kızanlardanım.” “Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar.” (Şuara 26/168-169) Hz. Lut'un (aleyhisselam) tüm güzel yaklaşımlarına karşılık kavmi açıkça, "Eğer doğru söyleyenlerdensen, bize Allah'ın azabını getir" (Ankebut 29/29) deyince, Hz. Lut aşağıdaki duasını yapmıştır: قَالَ رَبِّ انصُرْنِي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِدِينَ ﴿٣٠﴾ Kâle rabbinsurnî alâl kavmil mufsidîn(mufsidîne). Manası: (Lût) “Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et” dedi.
