Hz. Ebubekir'in eşleri Ümmü Ruman (r.a) Mekke’ye sonradan gelip yerleşen bir ailenin, asıl adı Zeynep olan kızıdır. Kadın sahabilerin belki de en kutlu, en mutlu olanıdır. Çünkü o, alemin yaratılış sebebi fahr-i kainat Efendimiz’e (s.a.v) kayınvalide, sadık dost diye anılan Hz. Ebu Bekir’e (r.a) eş ve Hz. Aişe (r.a) gibi bir peygamber hanımına, Rasul’ün incisine anne olmuştur… Ümmü Ruman daha İslam’ın geldiği ilk günlerde Müslüman olmuş ve Hz. Ebu Bekir’i (r.a) yalnız bırakmamıştır. Kocası ile birlikte müşriklerin işkencelerine sabretmiş ve ona desteğini esirgememiştir. Hz. Ebu Bekir’in en sadık dostu olduğu Peygamberimiz’i pek çok kez evinde misafir etme bahtiyarlığına eren Ümmü Ruman bundan her zaman büyük mutluluk ve onur duymuştur. Hicretten sonra Medine-i Münevvereye hicret ettiler. Kızı Hz. Aişe, burada Resulullah efendimiz ile evlendi. Peygamber efendimizin kayınvalidesi olmakla şereflendi. Ümm-i Ruman'in faziletleri çoktur. Peygamber efendimiz, onu cennetle müjdelemiş ve buyurmuştur ki: (Her kimi, cennet hurilerinden birine bakmak sevindirirse, Ümm-i Ruman'a baksın!) Yine hakkında mağfiret diledikten sonra buyurmuştur ki: (İlâhî! Ümm-i Ruman'ın, senin yolunda ve Resulünün uğrunda çektiği sıkıntılar sana gizli değildir.) Ümm-i Ruman, Resulullah efendimizi çok severdi. Kızı Hz. Aişe'nin, Resulullaha gelin olmasına pek taraftar olup, gerçekleşmesine de çok memnun oldu. Çok iyilik ve ikram severdi. Hadis-i şerif ile övüldü. Hicretin altıncı senesinde, müslümanların eshab-ı Soffaya yemek gönderdikleri bir sırada, Hz. Ebu Bekir, Eshab-ı Soffadan bazılarını eve gönderdi. Kendisi de Resulullah efendimizin yanında kaldı. Geç vakitte evine döndüğünde, Ümm-i Ruman sordu: - Misafirleri gönderdin de, kendin nerede kaldın? Hz. Ebu Bekir buyurdu ki: - Yoksa onlara yemek yedirmedin mi? - Abdurrahman ile yemek gönderdim. Ancak onlar, sen gelmedikçe yemek yemeyeceklerini söylemişler. Sonra hazırlanan yemeği yemeye başladılar. Hz. Ebu Bekir'in oğlu Abdurrahman der ki: - Yemin ederim ki, aldığımız her lokmanın altından yeni bir lokma çıkıyordu. Nihayet hepimiz doyduk, ancak yemek önceki gibi, aynen duruyordu. Gönderdiğim gibi duruyor Bu hâli gören Hz. Ebu Bekir sordu: - Bu nedir ey Ümm-i Ruman? Ümm-i Ruman dedi ki: - Efendim, yediğiniz yemek gönderdiğim gibi aynen duruyor. Bunun üzerine kalan yemeği Resulullah efendimize gönderdiler. Ümm-i Ruman'in ismi Zeynep, künyesi Ümm-i Ruman olup, bununla meşhurdur. Nesebi; Ümm-i Ruman Zeynep binti Amir Kinaniyye-i Firasiyye'dir. Kinane kabilesinin Benî Firas koluna mensuptur. Yemenlidir. Ümm-i Ruman 630 senesinde, Medine-i Münevverede vefat etti. Resulullah efendimiz, cenaze namazını kıldırıp, defninde bulundu. Kabre bizzat Resulullah efendimiz indirdi.