Hz. Ali (radıyallahu anh)'nın yapmış olduğu bazı dualar… Ali bin Rebia şöyle anlatır: Bir gün Hz. Ali’ye (radıyallahu anh) binmesi için bir binek getirildi. Hz. Ali (radıyallahu nh) ayağını eğere koyunca “اللّٰه بِسْمِ” dedi. Hayvanın üzerine yerleşince de: اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ سُبْحَانَ الَّذ۪ي سَخَّرَ لَنَا هٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِن۪ينَ. وَاِنَّٓا اِلٰى رَبِّنَا لَمُنْقَلِبُونَ “Allah’a hamd olsun! «Bunu bizim hizmetimize veren (Rabbimizi) tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz»[Zuhruf, 13-14.]” dedi. Sonra üç kere “Elhamdülillâh”, üç kere “Allâhu Ekber” dedikten sonra şu duayı yaptı: سُبْحَانَكَ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا أَنْتَ قَدْ ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْ لِي “Allah’ım, seni bütün noksanlıklardan tenzîh ederim, senden başka ilâh yoktur, ancak sen varsın! Ben (günahlar işleyerek) kendime zulmettim, beni mağfiret eyle!” Hz. Ali (radıyllahu anh) bunları söyledikten sonra tebessüm etti. Ben: “‒Neden tebessüm ettiniz ey Müminlerin Emiri?!” diye sordum. Şöyle cevap verdi: “‒Resul-i Ekrem Efendimiz'i (s.a.v) gördüm, şu yaptıklarımı aynen yaptıktan sonra tebessüm etmişlerdi: ‒Neden tebessüm ediyorsunuz ey Allah’ın Rasûlü? (s.a.v) diye sordum. Şöyle buyurdular: «‒Rabbimiz, “Allah’ım, beni mağfiret eyle!” diyen kulundan çok hoşlanır ve: “Kulum, günahları benden başka kimsenin affedemeyeceğini bildi” buyurur».” (Ahmed, I, 97, 115) Peygamber (s.a.v) Efendimizin Öğrettiği Dua Hz. Ali (radıyallahu anh) şöyle demiştir: “Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) bana: اَللّٰهُمَّ اهْدِنِي وَسَدِّدْنِي «“Allah’ım! Beni hidâyete erdir ve her işini doğru yapan dürüst kullarından eyle!” de» buyurdu.” (Müslim, Zikir 78; Ebû Dâvûd, Hâtem 4) Ağrılarda okunacak dualar Hz. Ali (radıyallahu anh) şöyle anlatır: “Şiddetli bir ağrımın olduğu bir zaman Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) yanıma uğramışlardı. O esnâda ben: «Allah’ım, ecelim geldiyse rûhumu alarak beni rahatlat, gelmediyse bu sıkıntıyı benden kaldır. Eğer bu bir imtihan ise bana sabretme gücü ver!» diyordum. Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) : «–Ne dedin?» buyurdular. Ben de sözlerimi tekrarladım. Ayağıyla bana dokunarak tekrar: «–Ne dedin?» buyurdular. Ben sözlerimi yine tekrarladım. Bu sefer Resulullah (s.a.v) : «Allah’ım, ona afiyet ver (yahut) şifa ver» diye dua buyurdular. O günden sonra o ağrıdan bir daha hiç şikayetim olmadı.” (Ahmed, I, 83, 107) Cenaze namazı kılınacağı zaman okunan dua Resul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) cenaze namazı kılınacağı zaman Hz. Ali (radıyallahu anh): “–Hiç kimse « Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) üzerine imamsız cenaze namazı kılınabilir mi?» diye şüphelenmesin! O sağ iken de vefatında da imamınızdır!” dedi ve Allah Resulünün hizasında ayakta durarak: “Ey Allah'ın Resulü! Allah’ın selâmı, rahmet ve bereketi Sen’in üzerine olsun! Allah’ım! Biz onun, kendisine indirmiş olduğun şeyleri tebliğ ettiğine ve ümmetine nasihatte bulunduğuna, Allah Azze ve celle'nin dinini üstün kılıncaya ve en güzel şekilde tam olarak tebliğ edinceye kadar Allah yolunda savaştığına şehadet ederiz! Yağmur Duası Hz. Ali (radıyallahu anh) şöyle buyurmuştur: “Yağmur duasına çıktığınızda: 1) Allah Azze ve celle'ye hamd ediniz, O’nu layık olduğu üzere sena ediniz! 2) Resul-i Ekrem Efendimiz'e (s.a.v) salât ü selam getiriniz! 3) Allah’tan mağfiret dileyiniz! Çünkü yağmur duasına çıkmak istiğfardır, Allah’tan mağfiret dilemektir.” (Abdurrezzak, Musannef, III, 88) Hz Ali'nin Borcu Olan Kişiye Öğrettiği Dua Mükâtep bir köle Hz. Ali’ye gelerek: “–Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et!” demişti. O da: “–Peygamber Efendimiz’in bana öğrettiği duayı ben de sana öğreteyim mi? Buna devam ettiğin takdirde, üzerinde Sebir Dağı kadar borç olsa bile Allah Azze ve celle onu ödemene yardım eder” dedi ve şu duayı okudu: اَللّٰهُمَّ اكْفِنِى بِحَلَالِكَ عَنْ حَرَامِكَ وَاغْنِنِى بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ “Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek beni haramlardan koru! Lûtfunla beni Sen’den başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Deavât, 110/3563; Ahmed, I, 153)
