Hz. Ademe yasaklanan meyve

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Adile tarafından 20 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    "Dedik ki: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."(Bakara Suresi, Ayet 35)



    Esasen bunu Yüce Allah Kur'ân'da bize ismiyle bildirmemiştir vede ancak bunun cennette belli ağaç olduğunu, Âdem'in kurtuluş vede saadetinin bozulmasına sebep olmak özelliği bulunduğunu anlatmıştır.
    Demek, fazlasını bilmemizde Allah katında bir fayda yoktur.
    Ve şimdilik mümkün değildir ve tahkikçi (kritikçi) tefsircilerin seçeneği budur.

    Bununla beraber buğday veya üzüm veya incir olduğu hakkında bazı rivayetler de vardır.
    Tevrat ehli, "bür" yani buğday demişler; Vehb b. Yemâmî'den de: "Fakat öyle bir cennet buğdayı ki, tanesi sığır yüreği gibi, kaymaktan lezzetli, baldan tatlı." diye bir tabir nakledilmiştir.

    İbnü Abbas ve daha bazılarından "sünbüle" (başak) diye rivayet edilmiştir. "Dünyada evladına rızık kılınan başaktır." tabiri dahi naklediliyor.

    İbnü Mesut'dan asma, üzüm ağacı ve bazılarından incir tabiri vârid olmuştur. Bu meyanda şu tabir de vardır: "Bu öyle bir ağaçtır ki, melekler hulûd ölümsüzlüğe ermek için bununla kaşınırlar." Bunların bir temsilî mânâyı ifade ettikleri de açıktır.

    Hristiyanlardan rivayet edilen telakkiye göre, bunun kadınla erkek arasındaki cinsî yaklaşmadan kinaye olduğudur. Hristiyanlıktaki ruhbaniyet yani evlenmemek, evlenmemeyi ibadet ve sevap itikat etmek önermesinin bu telakkî ile ilgili bulunduğu da sanılır.

    Fakat Kur'ân'ın metni buna müsait uygun görünmüyor. O zaman mânâsız kalır. "birbirinize yaklaşmayınız" demek, hem yeterli ve hem açık olurdu. Bu şekilde Âdem (a.s)'in ilk evlenmesi gayrimeşru dine uymayan olması gerekiyor.

    Şüphesiz bizce daha uygun olan bu konuda tevakkuf (durmak)dur. Biz o ağacı tayin edemeyiz. Ancak şu kadar düşünebiliriz ki, ondan yemek, vekilliği unutmak ve asalet davasına kalkışmak duygusunu verir.

    Bu da insanın aslî yaratılışından değil, şeytanın telkininden başlar.

    Bu buğday ise, delice buğdaydır. Bir üzüm ise, şarap üzümüdür. Bir incir ise, kurtlu incirdir. Ve her halde bir hamri (sarhoş ediciliği) vardır. Ve o hamr aklı alır ve Allah'ı unutturur.

    Cennete bu, yenilmek için değil, tahdit (sınırlama) ve kulluk için konulmuştur.

    (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili , Eser Neşriyat ve Dağıtım, I/322)
     
    emel karaca bunu beğendi.