Hristiyan ve Hazret-i Alinin Zırhı Hikayesi

Konusu 'Kıssadan Hisse' forumundadır ve Eylül tarafından 20 Mart 2013 başlatılmıştır.

  1. Eylül

    Eylül Moderatör

    Hristiyan ve Hazret-i Alinin Zırhı

    Hazret-i Ali (r.a)'ın, halifeliği zamanında, Kufe'de zırhı kayboldu. Bir müddet sonra bir Hrıstiyan'ın yanında ortaya çıktı. Hazret-iAli (r.a) onu hakimin huzuruna götürdü.

    -Bu zırh benim malımdır; onu ne sattım, ne de birine bağışladım; şimdi onu, bu adamın yanında buldum,diye iddia etti.

    Hakim:

    -Halife iddiasını söyledi, sen ne dersin? diye Hıristiyan'a sordu. O, bu zırhın, kendi malı olduğunu, aynı zamanda halifenin sözünü yalanlamadığını, söyledi.

    Hakim Hazret-i Ali (r.a)'na dönerek

    - Sen iddia ettin, bu şahıs ise inkar ediyor. Bu durumda iddian için şahit getirmen lazım, dedi.

    Hazret-i Ali (r.a) güldü ve

    - Hakim doğru söylüyor, şimdi şahit getirmem gerek, fakat hiç bir şahidim yok, dedi.

    Hakim, iddia edenin şahidinin olmamasına dayanarak, hrıstiyan'ın lehine karar verdi. O da zırhı aldı ve gitti.

    Fakat, zırhın, kimin malı olduğunu daha iyi bilen Hristiyan' ın, bir kaç adım yürüdükten sonra vicdanı uyandı ve geri dönerek

    - Böylesine bir hükümet ve davranış şekli alelade insanların keyfinden değil, peygamberlerin hükümet tarzıdır, dedi ve

    - Zırh Ali'nindir' diye itiraf etti.

    Kısa bir zaman sonra, onu, müslüman olarak Hazret-iAli (r.a)'ın sancağı altında, Nehrivan harbinde, savaşırken gördüler.