Hılfu'l Fudûl

Konusu 'Dini sohbetler' forumundadır ve Lasey tarafından 2 Ekim 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    HİLFÜ’L-FUDÛL

    Peygamber Efendimiz yirmi yaşlarındayken Yemenli bir adam, mallarını satmak için Mekke’ye gelmişti. Mekke’nin ileri gelenlerinden Âs b. Vâil, adamın bütün mallarını satın aldı. Ancak ödeme yapmadan gitmeye kalkınca adam, mallarını kurtarmak için bağırıp çağırdı. Yabancıların mallarını gasp etmeye alışmış olan Âs’ın, malların parasını ödemeye de malları geri vermeye de niyeti yoktu. Adamın feryatlarına aldırmayan Âs, hiç bir şey olmamış gibi çekip gitti. Uğradığı zulmü bir türlü hazmedemeyen Yemenli adam, yardım istemek için Kâbe’ye koştu. Kureyşlilere,
    – Âs b. Vâil, mallarımı aldığı hâlde paramı ödemedi. Lütfen bana yardımcı olun! Malımı ya da paramı geri alın! diye seslenerek yalvarırcasına rica etti. Ancak Mekkeliler adama yardım etmek bir tarafa onu dinlemediler bile. Azarlayıp yanlarından uzaklaştırmaya kalkıştılar. Adamın pes etmeye niyeti yoktu. O gece bir şey yapmadan bekledi. Sabah olunca sesini halka duyurmak için erkenden Ebu Kubeys dağına çıktı. Var gücü ile bağıran adam, uğradığı haksızlığı anlattı. Kendisine yapılanların Kâbe’nin ev sahiplerine hiç yakışmadığını belirtti. Tabii ki Mekkelilerin içinde sayıları az da olsa hâlâ hak, hukuk ve adalet duygularını kaybetmemiş insanlar vardı. Onlardan birisi de Peygamber Efendimizin amcası Zübeyr b. Abdülmuttalib idi. Ayağa kalktı:
    – Adamın sözlerini yok sayamayız. Bu sorunu hemen şimdi burada çözmeliyiz, diyerek
    çevresindekileri uyardı.
    Zübeyr b. Abdülmuttalib, Hâşimoğulları başta olmak üzere birçok aileyi dolaştı. Haksızlığı kabul etmeyen duyarlı insanları bularak onlarla tek tek konuştu. Kendisi gibi düşünenlerle sözleşip Abdullah b. Cüd’an’ın evinde toplandılar. Toplantıya katılanlardan biri de o sırada yirmili yaşlarında olan Sevgili Peygamberimizdi. İçlerinden biri:
    – Allah’ın evinin bulunduğu şu beldede, insanlara inanılmaz haksızlıklar yapılıyor. Bu duruma bir an önce müdahale etmeliyiz, dedi. Diğerleri de benzer şeyler söylediler. Sonunda haksızlıkları ortadan kaldırmak için sözleştiler. Böylece tarih sayfalarına “Hilfü'l-fudûl” olarak geçen “Erdemliler Topluluğu”nu oluşturdular. İlk olarak da Âs b. Vâil’in karşısına çıktılar:
    – Ya adamın mallarını ya da parasını ver, dediler. Karşısındakilerin ciddi olduklarını fark eden Âs, itiraz etmeden Yemenlinin mallarını geri verdi. (İbn Kesîr, es-Sîre, C 1, s. 128-129.)