Hicretin önemi kısaca hicretin önemi ve sonuçları,hicretin önemi hutbe Değerli Müslümanlar! Hz.Muhammed s.a.v miladi 622 yılında Mekke’den Medine’ye tebliğ görevini tam manasıyla yerine getirmek için hicret etmiştir.Bizler bu hicretin öncesini ve sonrasını iyi analiz etmek durumundayız. Çünkü hicret hiç bir zaman son bulmamış ve bulmayacaktır. Peygamber (a.s) gelmeden önce Mekke’nin durumunu ve niçin hicret ettiklerini bakın Hz. Cafer (r.a) Habeşistan kıralı Necaşi’ ye verdiği şu cevapla ne güzel anlatıyor. “Ey hükümdar! Biz cahiliye olan bir millettik. Putlara tapar, lâşeler yerdik. Akla gelen bütün kötülüğü işlerdik. Hısım ve akrabalarımızla ilgimizi keser, komşularımıza kötülükte bulunur, zayıfları ezerdik. Bizler bu haldeyken, Allah içimizden, nesebini, asaletini, doğruluk ve eminliğini, iffet ve nezahetini bildiğimiz bir peygamber gönderdi. O, bizi Allah’ın varlık ve birliğine inanmaya, O’na ibadete, bizim ve atalarımızın tapa geldiği putları ve taşları terk etmeye davet etti. Doğru sözlü olmayı, emanetleri yerine getirmeyi, akrabalık haklarını gözetmeyi, komşularla iyi geçinmeyi, günahlardan ve kan dökmekten sakınmayı emretti. Fuhuştan, yalandan, yetim malı yemekten, namuslu kadınlara iftira atmaktan bizi menetti. Onun Allah’tan getirdiği şeylere tabi olduk. Bu yüzden kavmimiz bize düşman kesildi, zulmetti. Bizi dinimizden vazgeçirmeye, Allah’a ibadetten alıkoyup putlara taptırmak için her türlü işkencelere uğrattılar. Biz de bu yüzden yurdumuzu, yuvamızı terk edip ülkenize geldik. Senin yanında zulme, haksızlığa, uğramayacağımızı ümit etmekteyiz.”(1) Peygamberimiz(as) de diğer peygamberler gibi insanları hiçbir karşılık beklemeden üstelik tüm işkence ve zulümlere rağmen tebliğ görevini yerine getiriyordu. Mekke’de bu zulümler artmış ve İslam’ın ilk şehitleri de verilmişti. Bu eza ve cefa ortamında Müslümanlar dini ibadetlerini de tam manasıyla yapamıyorlardı. Peygamberimiz(as) de Mekke’nin dışında İslam’ı anlatacak bir yerler arıyordu. Ve anne tarafından akrabaları olan Taif’e gitti ama orda da istediği ortamı bulamadı. Üstelik taşlandı. Daha sonra hac için Mekke’ye gelen bir grup Medineliyle tanıştı ve böylece Peygamberimiz (as)’ a Medine’ye hicretin yolu açılmış oldu.
