Allah'ın insanlara bahşetmiş olduğu nimetlerden biri de sağlıktır. Bu nedenle Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) sağlığa zararlı şeyden ve yerden uzak durmayı, hastalanıldığı zaman da tedavi olmayı emrederek şöyle buyurmuşlardır: "Ey Allah'ın kulları, tedavi olunuz! Muhakkak ki Allah, her hastalık için bir şifa kaynağı yaratmıştır. Tek bir hastalığın tedavisi yoktur; o da ihtiyarlıktır." ( Ebû Davud,Tıb,1.) Öncelikle her müslüman şunu çok iyi bilmelidir ki hastalıkta sağlık da Allah'tandır. Hastalık bir Mümin kul için bir bela ve musibet değil, rahmettir. Mümin kul, hastalığını Rabb'inin kendisini imtihan etmesi olarak görmeli ve bu duruma sabrettiği taktirde kendisine ecir ve mükafat vereceğini bilmelidir. Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle geçmektedir: Adamın biri Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in yanına gelerek, Ey Allah'ın Resûlü! Malım mülküm gitti ve sağılığımı da kaybettim, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) adama cevap olarak, "Malı gitmeyen ve hiç hasta olmayan bir kulda hayır yoktur. Allah (c.c) bir kulunu sevdiği zaman ona bazı sıkıntı ve musibetler verir. Sıkıntı ve musibet verdiğinde de onu sabrettirir, buyurdu. ( bk Münâvî, Feyzü'l-Kadir,6/426.) Rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: " İnsan Allah katında, amelleriyle ulaşamayacağı bazı derecelere nail olabilir. Allah (c.c) ona bazı hastalıklar verir. O da bu hastalıklar sebebiyle o derecelere nail olur. (Hakim, el-Müstedrek, 1/344; İbn Hibbân, es-Sahih, nr. 2897; Heysemî, mecmau'z-Zevâd, 2/292.)
