Hastaların duası kabul olur mu?

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve Eylül tarafından 5 Ocak 2013 başlatılmıştır.

  1. Eylül

    Eylül Moderatör

    Hastanın duası makbul mudur, hemen kabul olur mu?

    Hadislerde şu kimselerin yaptığı duaların red olunmayacağı haber veriliyor: Evine dönünceye kadar hacının ve gazinin duası. İyileşinceye kadar hastanın duası. Mü’min bir kimsenin, diğer mü’min kardeşi için gıyaben yaptığı dua. İftar edinceye kadar oruçlunun duası. Adaletli devlet başkanının duası. Babanın evladına duası. Esma-i Hüsna, salih ameller, peygamberler ve diğer büyük zatlar ile tevessül edilerek yapılan dualar. Misafirin ev sahibine duası. Mazlumun duası. Bu kabul olma dünya için olabildiği gibi ahiret hesabınada olabilir. Dua bir ubudiyettir. Bizim dualarda ki ana prensibimiz ibadet kastı ve gayesi hakim olmalıdır. Yoksa duayı sırf kabul edilmesi gereken ve ihtiyaç dilekçesi olarak görmek yanlıştır. Bazen bir şey için dua edilir. Fakat istediğimiz bu şey, zahiren kabul edilmez. Buna rağmen bizim duayı bırakmamamız lazımdır. Şayet istediğimiz şey elde edilse ve Cenab-ı Hak duamızı kabul etse nurun ala nur. Ama zahiren kabul edilmese bile biz “ duam kabul olmadı” demeyeceğiz. Aksine “ Allah bu duamı ahiretim için veya dünyada daha iyi bir şekilde kabul etti” denilir. Hakikaten bu dua boşa gitmedi, ibadet olması dolayısıyla ahirette mükafatını göreceğim diye duasını bırakmak değil, aksine daha fazla dua etmeye gayret ve şevk taşımalıyız.

    Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerimde “bana dua edin size cevap vereyim” ( mü’min,60) buyurmaktadır. Bazıları bu ayet-i kerimeyi öne sürerek şöyle demektedirler: madem Allah “bana dua edin bende kabul edeyim” demiştir. Neden çokça dua ettiğimiz halde bazıları kabul edilmiyor. Bu hususta alimlerimiz ittifakla bu ayette Allah “cevap veririm” demektedir, “ Kabul ederim” dememektedir. Nasıl ki, sen bir hekime gitsen ve desen “ ey hekim bana şu ilacı ver” elbette hekim sana cevap verir ve “ buyurun” diye cevap verir. Fakat istediğin şey ya hikmetsiz, ya faydasız veya sana zararlı bir ilaç ise, onu değil de daha güzelini sana verir. Aynen onun gibi, mutlak hikmet sahibi Cenab-ı Allah “ bize ve dualarımıza cevap verir. Ama kabul etmek hikmetine tabi olduğundan bazen istenen şeyin aynısı bazen de daha güzelini bazen de zararlı olduğunu bildiği için hiç vermez. Bu kısa açıklamadan sonra duaların kabul şartlarına geçelim.

    Evvela dua kabul çerçevesi dahilinde olacak. Sonra samimi ve günahsız bir ağızla olacaktır. Mümkünse abdestli ve helal lokma alınmak suretiyle bereketlenecektir. Mübarek mevkilerde özellikle mescit ve camilerde, mübarek zamanlarda özellikle ramazan ayı ve kadir gecesi, berat gecesi gibi mübarek gecelerde, namazlardan sonra özellikle sabah namazından sonra dua edilmesi kabule karin olması hikmet-i ilahiye ve rahmet-i ilahiyece matluptur. Bu şartlardan uzaklaşıldığı taktirde de duanın tesiri azalacaktır.
     
  2. emel karaca

    emel karaca Kayıtlı Üye

    öncelıkle kalemine sağlık kardeşim çok güzel yazmışsın ama benim merak ettiğim bir konu var bir insan samimi bir şekilde bazı günahlara tövbe edip allah c.c yoluna girmişşse onun duası da kabul olurmu yaptığı gühanları tamamen terketmiş canı yürekten tövbe edip dua ederse bu insanların duası hakkında yazarmısın teşekürler
     
    Eylül bunu beğendi.
  3. Eylül

    Eylül Moderatör

    Teşekkür ederim Emel hanım. Allah razı olsun. Tövbe eden bir kimsenin günahları bağışlanır.

    Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
    "Tövbe eden, günah işlememiş gibi olur." [İbni Mâce]

    Gene günah işlerim korkusuyla tövbeden vazgeçmemeldir! Günahkâr bir insan, tövbe edince, Allah Azze ve Celle, hem o kulunun günahlarını affeder, hem de kulu tövbe ettiği için sevinir.

    Diğer bir hadis-i şerif meali:
    "Çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin sevinmesinden çok, Yüce Allah, kulunun tövbe etmesine sevinir." (Buhârî)
     
    emel karaca bunu beğendi.