Hapşırana Neden Çok Yaşa Denir Hapşıran bir kimseye “çok yaşa” demek adeti hemen hemen her kültürde vardır. Mana olarak biraz değişik de olsalar sonuçta aynı kapıya çıkarlar. Hapşıranlara İngilizlerin “God bless you”, Almanların “gesundheit”, İtalyanların “felicita” deme adetlerinin kökeni, hapşırmanın kimse için önemli bir tehlike olduğuna inanılan çok geçmiş zamanlara gider. İnsanlar asırlar boyu yaşamın sebebinin ruh olduğuna, ruhun ise insanın başı içinde olduğuna, hapşırmanın bu hayati güce hasar verebileceğine inandılar. Hapşırmanın soğuk algınlığı ile ilişkili olması bu inanış; güçlendirdi. İnsanlar hapşırıklarını tutabilmek için her yolu denediler. Milattan önce dördüncü yüzyılda Aristo ve tıbbın babası sayılan Hipokrat'ın öğretileriyle insanlar, hapşırmanın başın yabancı maddelere düşman bir savunma refleksi olduğunu öğrendiler. Hapşırma bir hastalığın başlangıcı olduğundan hastalığın sonunun kötü bitmemesi için hapşırana “uzun yaşa”, “sağlıklı yaşa” gibi sözlerin söylenmesi adeti bu zamanlarda başladı. Yaklaşık 100 yıl sonra Romalılar hapşırmanın iyi bir şey olduğuna, insanı hastalıktan koruduğuna, hapşırığı tutmanın hastalığın kuluçkaya yatmasına belki de ilerde ölüme neden olabileceğine inandılar. Bundan böyle hapşıranlara 'tebrikler' veya 'iyi şanslar' deniliyordu. Hapşırana çok yaşa denilmesinin kökeni birçok kültürde bu şekilde olmasına rağmen bir Hıristiyanlık deyimi olan 'God bless you' [Tanrı seni takdis etsin] cümlesinin kökeni ayrıdır. Altıncı yüzyılda İtalya'da bulaşıcı ve öldürücü veba hastalığının başlaması ve bu hastalığın belirtisinin kronik hapşırma olması sebebiyle, hapşıranlara 'God bless you' denilmesi Papa tarafından yasa olarak yayınlanmış ve mecbur kılınmıştır. Bu yasa ile ayrıca hapşıranın çevresinde 'God bless you' diyecek kimse yoksa, o kimsenin kendi kendisine “God help me” [Tanrı yardımcım olsun ] demesi de öğüt edilmiştir. Genelde “çok yaşa” diyene sen de gör kısaca sen de benim yaşamımı görecek kadar çok yaşa denilmesi de adettendir. Hapşırana çok yaşa deyince hapşırmanın kesileceğine inananlar da bulunmaktadır.