Hanımların Efendisi Hz. Fatıma ( Zehra)

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve saadet tarafından 22 Şubat 2018 başlatılmıştır.

  1. saadet

    saadet Moderatör Admin

    Hanımların Efendisi Hz. Fatıma ( Zehra)

    Hazret-i Fâtıma, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kızlarının en küçüğü ve ona en sevgilisi olup annesi Hazret-i Hatice vâlidemizdir.

    Hz. Fâtıma, nur yüzlü olup mübârek yüzü ay gibi parladığından “Zehrâ" lakabı ile anılmıştır. Hazret-i Aişe “Ben karanlık gecede Hz.Fâtıma’nın yüzünün nüru (aydınlığı) ile iğneye iplik geçirirdim.” demiştir. Bir rivâyete göre hayız ve nifas görmediği için kendisine Zehrâ lakabı verilmiştir. Onun için bir vakit namazını bile geçirmemiştir. Lakaplarından biri de kesilmiş manasında oian Betül’dür. Dünyadan kesilip dâima Hakk’a yöneldiğinden Fâtıma Betül denilmektedir. Torunu ve Hazret-i Hüseyin’in kızı Fâtıma’dan ayırmak için Fâtımatü'I-Kübrâ da denilir.

    Hz. Aişe (r.anhâ) anlatıyor: Bir gün Resülullâh'ın (s.a.v.) yanında oturuyorduk. Hz. Fâtıma geldi. Yürüyüşü tıpkı Resülullâh’ın (s.a.v.) yürüyüşü gibiydi. Resülullah (s.a.v.) ona “Merhaba ey kızım!" diye iltifat ettikten sonra yanına oturtup kulağına gizlice bir şeyler söyledi. Hazret-i Fâtıma ağladı.

    Resülluh (s.a.v.) tekrar bir şeyler söyledi, Hz. Fâtıma güldü.

    Ben, 'Resüluilâh’ın (s.a.v.) söylediği ne idi ki önce ağladımz, sonra güldünüz?’ diye sordum.

    “Resülullâh’ın sırrını kimseye ifşâ etmem" dedi.

    "Resülullah (s.a.v.) âhirete irtihal ettikten sonra tekrar sordum. Şöyie dedi:

    Birincisinde “Cebrâîl Aleyhisselam, Kur'ân-ı Kerîm’i tâlim için bana senede bir defa gelirdi. Bu sene iki defa geldi.

    öyle zannediyorum ki ecelim yakındır. EhI-i beytim içinde de bana ilk önce sen kavuşacaksın ve ben sana güzel selef olacağım” buyurdular. Ben de ağladım. ikinci defasında:

    “Ey Fâtıma! Sen bütün âlemlerin kadınlarının efendisi o|maya razı değil misin?" buyurunca sevinip güldüm.

    Hz. Fâtıma, Resülullâh’ın (s.a.v.) âhirete irtihâlinden 6 ay sonra, hicretin on birinci senesi, Ramazan ayının 3. günü, salı gecesi vefat ettiler. (Üsdü’l-Gâbe-Meşâ hiru’n-Nisâ)