Dini isimler kız erkek çocuk isim ve anlamları Alfabetik sıra ile islami kı erkek isimleri Abbas (a): Keskin bakışlı, sert bakan, arslan, gazanfer. Abdülalî: Alî’nin kulu. Alî, Esmâ-i hüsnâdan, yüceler yücesi. Abdülalîm: Alîm’in kulu. Alîm, Esmâ-i hüsnâdan, gizli açık, geçmiş ve gelecek her şeyi ezelî ve ebedî ilmi ile çok iyi bilen. Abdülazîm: Azîm’in kulu. Azîm, Esmâ-i hüsnâdan, büyüklükte benzersiz. Abdülazîz: Azîz’in kulu. Azîz, Esmâ-i hüsnâdan, mağlup edilemeyen,hep galip olan Abdülbâkî: Bâkî’nin kulu. Bâkî, Esmâ-i hüsnâdan, varlığı ebedî olan. Abdülbâri: Bâri’nin kulu. Bârî, Esmâ-i hüsnâdan, herşeyi kusursuz en güzel yaratan. Abdülcebbâr: Cebbâr’ın kulu. Cebbâr, Esmâ-i hüsnâdan, dilediğini yapan ve dilediğini yaptırmaya gücü yeten, kuvvet ve kudret sahibi olan. Abdülcelîl: Celîl’in kulu. Celîl, Esmâ-i hüsnâdan, celâl ve azamet sahibi. Abdülehad: Ehad’ın kulu. Ehad, yegâne tek olan, varlığının evveli olmayan Rabbimiz. Abdülfettâh: Fettâh’ın kulu. Fettâh, Esmâ-i hüsnâdan, her türlü sıkıntıları gideren zorlukları çözen ve kolaylaştıran. Abdülgaffâr: Gaffâr’ın kulu. Gaffâr, Esmâ-i hüsnâdan, günahları affeden, affı pek çok olan. Abdülgafûr: Gafûr’un kulu. Gafûr, Esmâ-i hüsnâdan, acıması, affı çok olan. Abdülganî: Ganî’nin kulu. Ganî, Esmâ-i hüsnâdan, ihtiyaçsız, sonsuz zengin. Abdülhâdî: Hâdî’nin kulu. Hâdî, Esmâ-i hüsnâdan, irşad eden, hidayet veren. Abdülhak: Hakk’ın kulu. Hak, Esmâ-i hüsnâdan, varlığı hiç değişmeyen, hakkı ortaya çıkaran. Abdülhakîm: Hakîm’in kulu. Hakîm, Esmâ-i hüsnâdan, her şeyi hikmetle yaratan. Abdülhâlık: Hâlık’ın kulu. Hâlık, Esmâ-i hüsnâdan, yaratan, yoktan var eden. Abdülhalîm: Halîm’in kulu. Halîm, Esmâ-i hüsnâdan, ceza vermekte ve intikam almakta, kudreti olduğu hâlde acele etmeyen, hilm sahibi. Abdülhamîd: Hamîd’in kulu. Hamîd, Esmâ-i hüsnâdan, her türlü hamd ve senaya lâyık olan, övülen. Abdülhay: Hayy’in kulu. Hay, Esmâ-i hüsnâdan, Ezelî ve ebedî bir hayat ile diri. Abdülkâdir: Kâdir’in kulu. Kâdir, Esmâ-i hüsnâdan, herşeye gücü yeten. Abdülkerîm: Kerîm’in kulu. Kerîm, Esmâ-i hüsnâdan, keremi bol, karşılıksız veren. Abdülkuddûs: Kuddûs’un kulu. Kuddûs, Esmâ-i hüsnâdan, her eksiklikten uzak. Abdullah: Allah’ın kulu. Allah, Esmâ-i hüsnâdan her ismin vasfını ihtiva eden zatının adı. Abdüllatîf: Latîf’in kulu. Latîf, Esmâ-i hüsnâdan, lütfeden, her şeye vâkıf. Abdülmâcid: Mâcid’in kulu. Mâcid, Esmâ-i hüsnâdan, keremi ihsanı bol. Abdülmecîd: Mecid’in kulu. Mecîd, Esmâ-i hüsnâdan, zatı şerefli ihsanı sonsuz. Abdülmelik: Melik’in kulu. Melik, Esmâ-i hüsnâdan, hükümdar, kâinâtın sâhibi. Abdülmennân: Mennân’ın kulu. Mennân, ihsânı bol olan Rabbimiz. Abdülmuhyî: Muhyî’nin kulu. Muhyî, Esmâ-i hüsnâdan, ihyâ eden, dirilten. Abdülmü’min: Mü’min’in kulu. Mü’min, Esmâ-i hüsnâdan, iman nurunu veren. Abdülvâhid: Vâhid’in kulu. Vâhid, Esmâ-i hüsnâdan, tek ve eşsiz olan, zatında, sıfatlarında, işlerinde ortağı ve benzeri, dengi bulunmayan. Abdülvâsi: Vâsi’nin kulu. Vâsi, Esmâ-i hüsnâdan, ilmi ile her şeyi ihata eden. Abdülvehhâb: Vehhâb’ın kulu. Vehhâb, Esmâ-i hüsnâdan, karşılıksız nimet veren. Abdünnâfi: Nâfi’nin kulu. Nâfi, Esmâ-i hüsnâdan, menfaat verici şeyler yaratan. Abdünnâsır: Nâsır’ın kulu. Nâsır, yardım eden, yardım edenlerin en hayırlısı olan Rabbimiz. Abdürrahîm: Rahîm’in kulu. Rahîm, Esmâ-i hüsnâdan, ahirette sadece müminlere rahmet edecek olan. Abdürrahmân: Rahmân’ın kulu. Rahmân, Esmâ-i hüsnâdan, dünyada dost düşman, mümin kâfir, fark gözetmeden her mahlûka acıyan ve ihsan eden. Abdürraûf: Raûf’un kulu. Raûf, Esmâ-i hüsnâdan, çok acıyan, şefkatli. Abdürreşîd: Reşîd’in kulu. Reşîd, Esmâ-i hüsnâdan, irşada muhtaç olmayan. Abdürrezzak: Rezzak’ın kulu. Razzak, Esmâ-i hüsnâdan, her varlığın rızkını veren. Abdüssamed: Samed’in kulu. Samed, Esmâ-i hüsnâdan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci. Abdüsselâm: Selâm’ın kulu. Selâm, Esmâ-i hüsnâdan, zevalsiz, kederlerden salim olan, tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran, cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden. Âbidin (a): İbadet edenler, kulluk yapanlar. Adnan (a): Üstün insan. Affan (a): Çirkin şeylerden kaçınan, iffetli, namuslu. Âgah (f): Bilgili, basiretli, haberdar, uyanık. Âhi (a): Arkadaş, dost, cömert, yiğit. Ahmed (a): Çok övülmüş, beğenilmiş. Ahmer (a): Çok kırmızı, kıpkırmızı. Alâeddîn (a): Dinde yüce, şerefli, büyük olan. Âlemşah (f): Cihanın padişahı, âlemin hükümdarı. Alican (f): Cana yakın, kanı sıcak içtenlikli, candan. Âlişah (f): Padişahlığı büyük olan hükümdar. Âlişan (f): Şan ve şerefi yüce olan, namı yüksek. Alişir (f): Arslan Ali. Alkame (a): Acılık, acı tat, acı hıyar. Alpaslan: Korkusuz, yiğit, güçlü, kuvvetli. Alper: Cesur asker, yiğit asker. Alperen: Hem din adamı hem komutan olan yiğit. Altemur: Demirin korlaşmış kırmızı hâli. Âmir (a): İmâr eden, emreden, komutan. Ammâr (a): Mamûr eden, bir yeri bakımlı hâle getiren. Amr (a): Uzun müddet yaşamak, uzun ömürlü olmak. Arslan (a): Güçlülük sembolü yiğit, cesur. Aşkın: Aşmış, ileri, üstün, çok ziyade, fâik, seçkin. Ata: Baba, dede, yaşlı ve tercübeli, bilgili adam. Atacan: Babacan hoşgürülü. Atahan: Han soyundan gelen. Atakan: Ata kanından gelen. Atalay: Tanınmış, ünü yaygın. Atâullah (a): Allahın hediyesi, bahşişi, ihsanı, lütfu. Attâr (a): Güzel koku satan, miskçi. Avşar: Çevik, ava meraklı. Ayhan: Işıklı hükümdar. Aykan: Kanı parlak ve canlı. Aykut: Armağan, mükâfat, ödül. Aytekin: Ay gibi tek ve biricik olan, çok değerli. Aytuna: Parlak suları olan tuna. Aytimur: Ay gibi parlak demir. Ayvaz: Eskiden konaklarda ayak işlerini gören uşak. Babacan: Cana yakın, güvenilir, kalender, olgun, anlayışlı. Baha (a): Değer, kıymet, fiyat, güzellik, zariflik, üstünlük. Bahadır (f): Yiğit, cesur, kahraman, çengaver, dilaver. Behâeddîn (a): Dinin değerlisi, üstünü, kıymetlisi. Behaullah (a): Allah katında değerli ve kıymetli olan. Bala: Çocuk, yavru, küçük. Bârân (f): Yağmur. Barbaros: Kırmızı sakallı. Barış: Sulh, kırgınlıkların uzlaşması. Battal (a): Kahraman, cesur, çok büyük. Batu: Güçlü, kudretli. Bayhan: Zengin han. Bayram: Sevinç ve eğlence günü. Bedir (a): Dolunay, ayın on dördü. Ayın ondördü gibi güzel. Bedirhan: Padişahın en iyisi, en güzel ve sevimlisi. Bedreddin (a): Dinin sevimli zatı. Behcet (a): Sevinçli, güler yüzlü, şirin. Behlül (a): Çok gülen, hayır sahibi, cömert. Behnan (f): İyi huylu, güler yüzlü, güleç, herkesçe sevilen. Behram (f): Merih yıldızı. Behzat (f): Soyu güzel, doğuştan asil. Bekir (a): Herşeyin evveli, ilk çocuk. Genç, taze. Bektaş: Akran, eş, benzer. Berkan: Şakıma, parıldama. Berkem: Tahkim edilmiş [sağlamlaştırılmış] kale. Berkin: Güçlü, sağlam. Bertan (f): Şafak yemişi. Beyhan: Padişahların beyi, hükümdarların üstünü. Beşer (a): İnsan. Beşir (a): Müjdeleyen, iyi haber getiren. Bîcan (f): Cansız, ruhsuz, fedâî. Bilal (a): Su, ıslaklık, ıslatan. Bilgehan: Derin bilgi sahibi hakan. Bişr (a): Güler yüzlü. Buğra: Erkek deve, hindi, aslan. Burak: Peygamber efendimizin Mirâcda bindiği at. Burhan (a): Delil, sağlam delil, hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden ayıran. Burhaneddin (a): Dinin delili, hak yolu gösteren kimse. Bülent (f): Yüksek, yüce, uzun. Bünyamin: Hz. Yusufun öz kardeşi. Cafer (a): Çay, dere, küçük akarsu. Câbir (a): Cebreden, gâlip gelen, sağlam olan. Can (f): Ruh. Aziz, sevgili. Gönül. Hayat. Kuvvet, kudret. Candar (f): Silahlı asker. Caner: Can dostu. Cânib (a): Yan, taraf, yön. Cârullah (a): Allaha yakın olan, Allah dostu. Celâl (a): Azâmet, şeref, kemâl ve ikrâm sâhibi. Celâleddin (a): Dinin azametlisi, ulusu, büyüğü. Çelebi: Efendi, görgülü ve ince insan. Cem (f): Hükümdâr, şah. Cemal (a): Yüz güzelliği. Çirkinliği gideren, vekar sahibi olan ve Allahü teâlâya şükretmek için Onun nimetini gösteren, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine hakaret etmelerine sebep olacak şeyleri yapmayan, yok eden. Cemaleddin (a): Dinin güzeli, dinin cemali. Cemali (a): Yüzü güzel olan, güzellik sahibi. Cenab (a): Büyük, şerefli Cerrah (a): Yaralayan, ameliyat yapan, operatör doktor. Cevat (a): Çok cömert, eli açık, çok çok ihsan eden. Cevdet (a): Güzel, kusursuz, cömert, büyük, olgun. Cevheri (a): Cevher sahibi. Cezmi (a): Azimli, kararlı. Cezzar (a): Kasap, can yakıcı, zâlim, gaddar. Cihad (a): Din uğrunda düşmanla savaşan. Cihandar (f): Cihana hâkim olan hükümdar. Cihangir (f): Cihanın büyük bir bölümünü ele geçiren. Civan (f): Genç, taze, delikanlı. Cihanşah (f): Dünyanın padişahı, cihanın hükümdarı. Cumhur (a): Halk topluluğu. Cübeyr (a): Küçük kahraman, küçük yiğit. Cüneyt (a): Küçük asker, askercik.
Dâhî (a): Üstün zekalı, son derece zeki, anlayışlı. Dâî (a): Duâ eden, duâcı, davet eden, hak dine çağıran. Dânâ (f): Çok bilen, bilgili. Dâniş (f): Bilgi, bilme, biliş, ilim. Dânişmend (f): Bilgili, âlim. Dâver (f): Doğru ve insaflı olan, âdil hükümdar. Derviş (f): Allah için alçak gönüllüğü kabul eden. Dilhan (f): İçten, gönülden söyleyen. Dilaver (f): Yiğit, yürekli, erkek. Doğan: Atılgan ve yiğit. Durmuş: Son olması istenilen çocuklara verilen ad. Dülger: Kapılanların kaba ağaç ve tahta işlerini yapan kimse, marangoz. Ecehan: Hanların başı, hükümdarların reisi. Ecmel (a): En güzel, en yakışıklı. Ecvet (a): En cömert, varını yoğunu dağıtan. En iyi olan. Edhem (a): Kara donlu ve yağız at. Efe: Batı anadolu yiğidi, kahraman, zeybeklere denir. Efendi: Terbiyeli, kibar, anlayışlı. Efken (f): Atıcı, yıkıcı. Eflah (a): Tamamıyle kurtulan, en çok talihe kavuşan. Eflatun (a): Açık mor. Leylak ile erguvan arası bir reng. Egemen: Hâkim. Ekmel (a): En olgun, en kâmil, kusursuz, mükemmel. Ekrem (a): Çok cömert, çok eli açık, iyiliksever, keremi lütfu çok olan, şeref sahibi. Elvan (a): Renkli, renk renk. Emced (a): Çok şerefli, pek onurlu ve haysiyet sâhibi. Emîr (a): Bir kavmin, şehrin başı, reîsi. Emre: Aşık, dost, büyük erkek kardeş. Beylerbeyi. Enbiya (a): Nebi. Enes (a): İnsan. Engin: Çok geniş, uçsuz bucaksız, açık deniz, umman. Enver (a): Çok nurlu, çok ışıklı, çok parlak, en güzel. Ercan: Er canlı, korkusuz, yiğit. Ercümend (f): Muhterem, şerefli, itibarlı, haysiyetli. Erdal: Erken yeşeren dal, bir ağacın en kalın dalı. Erdem: Fazilet. İyilik etmede, kötülükten çekinmede kararlı. Erdoğan: Doğuştan yiğit. Ergun: Sert başlı, oynak ve hızlı giden at, terbiye görmemiş kısrak. Erhan: Yiğit hakan, kahraman hükümdar. Erkam (a): Rakamlar, isimler. Erkan (a): Esaslar, direkler, reisler. Erkin: Bağımsız hareket eden. Erman: Arzusu, isteği olan. Erol: Sözünde duran er. Ersin: İsteğine kavuşsun, muradına ersin. Ertan: Erken, gün doğma zamanı. Ertuğrul: Temiz, yürekli, doğru insan. Erva (a): Çok güzel, son derece cesur ve yiğit. Esat (a): Çok uğurlu ve mutlu. Esed (a): Arslan, gazanfer, cesur, kahraman. Esved (a): Siyah, esmer. Etem (a): Kusursuz, noksansız. Evliya (a): Keramet sahibi, ermiş. Evran: Baht, büyük yılan. Ölçülü, endamlı, yakışıklı. Ezgi: Nağme, makam, hava. Ezrak (a): Mavi, gök renkli. Su gibi saf ve temiz olan. Eşfak (a): En çok şefkatli olan. Eşref (a): En çok şerefli, itibarı en çok yüksek olan. Fazlı (a): İyilik, fazilet, erdem, lütuf. Fahreddin (a): Dinin büyüğü, dinde övülmeye layık. Fâlih (a): İsteğine kavuşan, başaran. Çiftçi. Fâris (a): Yiğit, mert, binici, at yetiştiricisi. Faruk (a): Hak ile batılı ayıran, bu işte mahir olan. Fasih (a): Güzel, düzgün ve açık konuşan, iyi söz söyleme kabiliyetinde olan. Fatih (a): Fetheden, zapteden, aşan. Fatin (a): Zeki, anlayışlı. Faysal (a): Kesin hüküm ve karar sahibi. Keskin kılıç. Fazlullah (a): Allahü teâlânın lütfu, fazlı. Üstün ve değerli Feda (a): Kurban olma, gözden çıkarma. Fedai (a): Canını esirgemiyen, can vermeye hazır. Feramuz: Şanlı, şerefli, ün kazanmış. Feramuş (f): Unutma, hatırdan çıkma, unutulan. Ferhan (a): Sevinçli, neşeli, ferahlı, şen, memnun. Ferhat (f): Sevinç, neşe sahibi, gâlib, üstün. Feridüddin (a): Dinin en üstün, din bakımından eşsiz ve benzersiz olan. Feridun (f): Tek, eşi ve benzeri olmıyan, kıymetli cevher. Ferman (f): Emir. Padişahların tarafından verilen emir. Ferruh (f): Uğurlu, kutlu, mübarek, yüzü nurlu, aydınlık. Fethullah (a): Allahın fethi müyesser kıldığı. Fettah (a): Fetheden, her türlü müşkülleri kolaylaştıran. Feyyâz (a): Feyz, bereket ve bolluk veren. Feyzullah (a): Allahü teâlânın feyzi. Fuat (a): Kalp, yürek, gönül. Fudayl (a): Faziletli, erdemli. Furkan (a): Vahiy, iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren şey. Fuzuli (a): Fazla, anlamsız, yersiz, fazîletli. Gazanfer (a): İri arslan, korkusuz insan, yiğit, cesur, yürekli, kahraman. Gazi (a): Gaza eden, savaştan sağ ve muzaffer dönen, din uğrunda savaşan. Gevheri (f): Elmas gibi, pırlanta gibi temiz insan, asaletli, değerli, kuyumcu. Gıyas (a): Yardım, yardım eden, bir şeyin aslına ulaşma. Gıyaseddin (a): Dinin yardımcısı, dinin yayılmasına yardımı dokunun zat. Giray: Kırım hanı. Müstehak, layık. Gizay: Gizli olan. Gökdal: Yeşil dal. Göker: Havacı. Gökmen: Mavi gözlü, sarışın. Gökmete: Mavi gözlü mete. Gülbay: Gösterişli gül. Gürbüz: Toplu, güçlü dinç erkek. Gösterişli delikanlı. Gürhan: Hanlar topluluğu. Gürkan: Delikanlı. Habbab (a): Seven, sevgili, dost. Habil: Yumuşak ve temiz huylu. [Hz. Ademin oğlu.] Hacib (a): Kapıcı, kapıcı başı. Hacı (a): Hacca giden, kâbeyi ziyaret eden. Hafi (a): Güleryüzlü, çok ikramcı, gizli. Hafid (a): Torun. Hakan: Türk hükümdarı. Hakem (a): Hüküm veren, haklı ve haksızın ayrılmasında aracılık eden. Hâkî (a): Hikâye eden, anlatan. Hakkı (a): Doğru olan, irfan sahibi, insaflı. Haldun (a): Devamlı, sürekli, yaşlanıp ihtiyarlamayan. Hâlet (a): Durum, takdir. Halîfe (a): Birinin yerine geçen kimse. Halil (a): Dost, sevgili, samimi dost, içten arkadaş. Haluk (a): İyi ve güzel huylu, geçim ehli, İslama yakışır. Hamdullah (a): Allahü teâlâya hamdeden. Hamza (a): Arslan, heybetli, azametli. Han: Devlet reisi, hakan veya hakana bağlı hükümdar. Hanefi (a): İstikamet üzere olan, Hanefi mezhebinden. Hani (a): Yumuşaklık ve vekar sahibi. Hasan (a): Güzel, iyi, hoş. Haseki (a): Hükümdarların hizmetlerine tahsis edilen. Hasibi (a): Cömert, hayırhah. Hasin (a): Kuvvetli, metin, sağlam, muhafaza eden. Hassan (a): Çok çok güzel, iyiliği hoşgörülüğü çok olan. Hâtem (a): Mühür, üstü mühürlü yüzük, son, en son. Hattâb (a): Çok güzel söz söyleyen, en güzel konuşan, vaz ve nasihatı berecen. Oduncu. Hatip (a): Hitabeden, güzel söz söyleyen. Hayali (a): Hayal eden, gerçeklerden uzak olan. Haydar (a): Arslan. Cesur, yiğit, kahraman. Hayrani (a): Hayran olan. Hayreddin (a): Dinin hayırlısı. Hazım (a): ihtiyatlı, basiretli, gözü açık, hazımlı. Haşim (a): Ezen, parçalayan. Hürmet ve ikram eden. Haşmeddin (a): Dinin büyüğü, heybetlisi, dinin haşmeti. Haşmet (a): Heybet ve ihtişam sahibi. Tevazu gösteren. Hızır (a): Yeşil. Hıdır da denir. Hicabi (a): Mahcup, utangaç, hâyâlı, edepli, terbiyeli, perdeli, nâmuslu, iffetli. Hilmi (a): Yumuşak huylu, sabırlı, vakarlı, sakin. Himmet (a): Lütûf, gayret. Bütün kuvvetiyle mukaddes değerlere bağlanan. Bir evliyânın, tasarrufu ile birisini koruması, yardım etmesi. Hişam (a): Hayâ eden, utanan. Hud (a): Büyük, çok hürmet eden. Hulusi (a): Halis, saf, samimi, candan, içi temiz. Hurşid (f): Güneş, afitab, hûr, mihr, şemse. Huzeyfe (a): Küçük testici, çömlekçi çırağı. Hüccet (a): Senet, vesîka, delîl. Hüdâvendigâr (f): Hükümdâr, sultan, âmir, hâkim. Hüdaverdi (f): Allahın hediyesi. Hüdayi (f): Hüdânın kulu. Hümayun (f): Mübarek, mutlu, padişaha olan. Hüsameddin (a): Dinin keskin kılıcı. Hüseyin (a): Küçük güzel, küçük sevgili. Hüsrev (f): Padişah, hükümdar, sultan. İhsan (a): Hakkından fazlasını veren. İhvan (a): Sadık, samimi, candan dostlar. İkrime (a): Kerem sahibi, cömertlik yapan. İlhami (a): İlham sâhibi, kalbine ilahi düşünce doğan. İlhan:Hükümdar, hakan. İlker: İlk erkek çocuk. İmadeddin (a): Din direği, devleti ayakta tutan. İmam (a): Nümune, rehber, önder, başkan. İmdat (a): Yardım. İnayetullah (a): Allahın lütfu, ihsanı. İshak (İb): İbranice gülen, neşelenen. İskender (a): Doğuya ve batıya hakim olduğu için Zülkarneyn denilen zat. İslâm (a): Müslümanlık, Hakka teslimiyet, itaat ve inkıyat, birbirinin iyiliğini isteme. İsmâil (İb): Allahü teâlâya çok ibâdet eden. İzzet (a): Değer, şeref, kudret, hürmet ve ikram sahibi. İşcan: İş yapmayı seven, çalışkan kimse. Kaan: Kağan. Hanların hanı, şahinşah. Kabil (a): Kabul eden, istidatlı, önde ve ileride olan. Kadem (a): Ayak, adım. Kâdir (a): Tükenmez güç ve kudret sahibi. Kadı (a): Hüküm, karar ve hakimlik. Kahraman (f): Yiğit, cesur, bahadır. Kaid (a): Rehber, kumandan, reis. Kalender (f): Dünyadan el etek çekip boş dolaşan derviş. Kamran (f): İsteğine kavuşmuş, mutlu, bahtiyar. Kasım (a): Taksim eden, bölen, dağıtan, bahşeden. Kays (a): Sıkıntı, kıtlık, mağrur tavır. Kâzım (a): Öfkesini, gazâbını Allah rızası için yenen. Kemal (a): Olgunluk, bilgi ve fazilet sahibi. Kemaleddin (a): Dinin olgun kişisi. Kerameddin (a): Dinin kerameti. Keramet (a): Kerem, ihsan, evliyada görülen harika. Kerami (a): Soylu, şerefli. Kerem (a): Asalet, izzet ve şeref sahibi. Cömert, eli açık. Keremşah (f): Çok cömert, çok eli açık, çok suylu. Keşşaf (a): Keşfeden, sırları çözen, gizlileri açığa çakıran. Kılıç: İki yüzü keskin eski bir silâh. Kıymet (a): Değer, baha, bedel, onur, itibar, makbul oluş. Kiram (a): Soyu temiz olanlar, şerefli ve cömert olanlar. Korkut: Büyük dolu tanesi. Kuddusi (a): Mukaddes, ulvi, pak. Kutman: Hayırlı. Kutbuddin (a): Dinin kutbu, dinin ulusu. Lala: Çocuğun eğitimiyle görevlendirilen bakıcı. Levent (f): Boylu boslu, yakışıklı, çevik, sıhhatli, yiğit. Levni (a): Renkli, boyalı.
Mahdum (a): Hizmet edilen, evlat. Mahmud (a): Övülmüş, medhedilmiş, sena edilmiş. Mahmur (a): Sarhoş, uykulu, baygın gözlü. Murat (a): İstek, arzu, maksat. Seçilmiş kimse Mazhar (a): Nail olan, şereflenen, bir iyiliğe kavuşan. Memun (a): Korkusuz, tehlikesiz, sağlam, emin. Mecdeddin (a): Dinin büyüğü. Mecnun (a): Deli, divâne, delice seven. Medeni (a): Kentli, şehirli, görgülü. Mert (f): Sözünün eri, yiğit, bahadır. Mestan (f): Mest olmuş, bayılmış.. Metin (a): Sağlam, dayanıklı. Mevlânâ (a): Efendimiz, sâhibimiz. Mir (f): Amir, kumandan, bey, vali, hükümdar. Miraç (a): Merdiven, yükselen, yükseklere çıkan kimse. Mirkelam: Kibar konuşan, hoş sohbet, sohbet adamı. Mirza (f): Hükümdar soyundan gelen, beyzade. Mithat (a): Medhetme, övme. Muammer (a): Uzun ömürlü, ömür süren, yaşayan, talihli. Muaz (a): Sığınan, korunan, sarılan. Muhammed (a): Yerde ve gökte çok övülen, Allahü teâlânın ve büyük varlıkların medhine mazhar olan. Cenâb-ı Hakkın habîbi, gelmiş ve gelecek bütün varılkların, her bakımından en üstünü, âlemlere rahmet olarak gönderilen iki cihânın efendisi son peygamber. Muharrem (a): Haram kılınmış, dinen yasak edilmiş. Muhibbüddin (a): Dini seven, dindar. Muhtar (a): Seçilmiş, seçkin. Muhterem (a): Saygıdeğer, sayın, kıymetli, şerefli. Muhteşem (a): Görkemli, göz kamaştıracak büyüklükte, güzellikte olan. Muhyiddin (a): Dini ihya canlandıran. Muktedi (a): İktida eden, tâbi olan, uyan. Muktedir (a): iktidarlı, gücü yeten. Muktefi (a): İktifa eden, izinden takib eden, örnek tutan, birine uyan. Murat (a):Arzu, istek, istenilen. Murtaza (a): Razı olunan, beğenilen, seçkin. Mus’ab (a): Güçlü, dayanıklı, zorlu. Muslih (a): Islah eden, düzelten. Mustafa (a): Saf hale getirilmiş, süzülmüş, güzide. Mutahhar (a): Temizlenmiş, mübarek. Mutasım (a): Günahtan çekinen, eliyle tutan, yapışan. Muteber (a): Kadri bilinen, kıymeti takdir edilen. Mutemed (a): Kendisine itimat edilen, güvenilen. Mutlu: Halinden, memnun, mesut, bahtiyar. Muttalib (a): Taleb eden, isteyen. Mübarek (a): Bereketli, feyizli, kutlu, uğurlu, hayırlı, mutlu, beğenilen, anlamına. Mübeşşir (a): Müjdeci, hayırlı haber verip sevindiren. Mücteba (a): Seçilmiş, seçkin, kıymetli. Müjdat (f): İyi haber, müjdeli haber. Mükerrem (a): Şerefli, muhterem, hürmete erişmiş. Mülayim (a): Yumuşak huyl, medenice hareket eden. Mümtaz (a): İmtiyazlı, üstün tutulmuş, seçkin, seçilmiş. Müren: Akarsu, nehir, ırmak. Mürsel (a): Gönderilmiş, yollanmış, nebi. Müşir (a): İşaret eden, yol gösteren, mareşal. Müzdad (a): Artmış, çoğalmış, uzun. Nabi (a): Haberci, haber veren. Nasreddin (a): Dine yardım eden. Nasrullah (a): Allahü teâlânın yardımı. Nebi (a): Haberci, haber getiren, peygamber. Necat (a): Kurtuluş, selamet. Necati (a): Kurtulan, selâmete eren. Neccar (a): Dülger, marangoz, doğramacı. Necdet (a): Kahraman, yiğit, efe. Necih (a): Başarılı, galip, muzaffer. Necmeddin (a): Dinin yıldızı. Nefi (a): Kazançlı, kârlı. Nejat (f): Soy nesil, nesep, tabiat. Nesim (a): Hoş ve mülayim. Neşat (a): Sevinç, neşe, keyif. Neşet (a) Yetişen, ileri gelen, doğan. Nevfel (a): Deniz, derya. Nevzat (f): Yeni doğmuş çocuk. Nihat (f): Tabiat, huy, yaratılış, bünye, karetker. Nijad (f): Soy. Nimetullah (a): Allahın lutfu, ihsanı. Niyazi (f): Yalvaran, yakaran, niyaz eden, dua eden. Nizam (a): Düzen, usul, tertip, yol, kaide, sıra, dizi. Nizameddin (a): Dinin nizamı, düzeni. Nuaym (a): Hayat güzelliği, refah. Nûh (a): Rahat, ağlayan, inleyen. Numan (a): Refah, konfor. Nureddin (a): Dinin nuru. Nurullah (a): Allahın nûru. Nusret (a): Yardım, başarı, üstünlük, zafer, galebe, fetih. Nüzhet (a): Neşe, sevinç, eğelence, temizlik, ferahlık. Oğuz: Doğru, sağlam, güçlü, genç. Oğuzhan: Oğuzların hükümdarı. Okan: Anlayışlı, kavrayışlı. Oktay: Hiddetli, kızgın, sinirli. Onur (t): Şeref, izzetinefs. Orhan: Şehrin hakimi. Osman (a): Peygamberimizin damadı, 3. halifenin adı. Ozan: Halk şairi, geveze. Ömer (a): Diri, canlı, yaşayan hayat süren. İkinci halife. Önder: Lider, şef, reis. Özer (t): Özü er, yiğit. Özhan (t): Padişah soyundan gelen. Özkan (t): Temiz kanlı, soylu kandan olan. Pertev (f): Parlak, ışık. Peyami (f): Haberci. Poyraz: Kuzey doğudan esen soğuk, yel. Raci (a): Rica eden, yalvaran, ümitli, dileyen. Racih (a): Tercih edilen. Rafet (a): Merhamet etme, acıma, esirgeme. Ramazan (a): Çok sıcak olan, yakan, günahları yakan. Ramiz (a): İşaret koyan, işaretle konuşan. Rauf (a): Pek esirgeyen, çok merhamet eden. Recai (a): Rica eden, dua eden, Allahü teâlâya yalvaran. Recep (a): Mübârek, muazzam, muhterem; kıymetli. Refiuddin (a): Dinin yükseği. Reha (f): Kurtuluş, halas. Reis (f): Baş, başkan. Resül (a): Yeni bir kitap ile gönderilen peygamber, elçi. Reşat (a): Hak yolunda yürüme, doğru yol. Reşid (a): akıllı, iyi ve olgun. Rifat (a): Yükseklik, yücelik, büyük rütbe. Rüçhan (a): Üstünlük, üstün olma. Rükneddin (a): Dinin temel direği. Rıdvan (a): Razı, memnun. Cennetin kapısındaki melek. Rızâ (a): Kadere râzı olan. Tasavvufta irâdenin yok edilmesiyle elde edilen makam.
Sadeddin (a): Dinin mübarek kişisi. Sadreddin (a): Dinin önderi, lideri. Sadullah (a): Allahü teâlânın saadeti. Sadun (a): Uğurlu olan, uğur getiren. Safa (a): Saf, berrak, temiz, kedersiz, gönlü şen. Saffet (a): Saf, halis, temiz. Hile ve dubaradan uzak olan. Safiyyuddin (a): Dinde temiz kimse. Safvan (a): Saf, halis. Sakıp (a):Tesirli, parlak, delip geçen. Salahaddin (a): Dine bağlı, dini düzgün. Sâman (f): Servet sahibi, zengin, rahat, dinç, düzenli. Sancar (t): Saplar. Sebati (a): Sabırlı, kararlı. Sedat (a): Doğru ve haklı olan. Selam (a): Barış, rahatlık, sonu hayırlı ve iyi çıkma. Selami (a): Barış, huzur ve selamet sahibi. Selçuk: Sel gibi akan. Selman (a): Barışçı, sulhçu. Serdar (f): Asker başı, kumandan, komutan, reis. Serhat (f): Sınır boyundaki asker. Sertaç (f): Başa konan taç. Server (f): Baş, reis, seyyid, bir topluluğun ileri geleni. Sevban (a): Elbiseli, giyinmiş, kuşanmış. Seyfeddin (a): Dinin kılıcı, dinin askeri. Seyfi (a): Kılıç kuşanmış, asker. Seyfullah (a): Allahın kılıcı, askeri. Seyhan (a): Çizgili elbise. Akarsu. Seymen: Çiftlik bekçisi. Seyyid (a): Efendi, bey, Hz.Hüseyinin soyundan gelen. Sezâi (f): Layık, uygun, münasib. Sezgin: Sezen sezici, duygulu, hassas. Sinan (a): Mızrak, süngü. Sirac (a): Lamba, ışık, güneş, ay. Siraceddin (a): Dinin kandili. Siyami (a): Oruçlu, kendini kötülüklerden men eden. Soner: Bir işte son yardımı yapan.Son olması istenen. Suheyb (a): Arkadaşcık, küçük arkadaş. Sunullah (a): Allahın kudreti, meydana getirdiği varlığı. Sühâ: Yıldız adı. Süreyya (a): Yıldız topluluğu. Sürûri (a): Sevinçli, neşeli. Şaban (a): Aralık, fâsıla. Şabi (a): Cemaat ehli. Şadan (f): Sevinçli, keyifli, neşeli, bahtiyar. Şahap (a): Alev, ateş parçası, akan yıldız. Şahin (f): Kısa ve kanca gagalı kuş. Şahbaz (f): Bir cins akdoğan. Şahinalp: Şahin gibi yiğit. Şahsüvar (f): Usta binici, çok iyi ata binen. Şâfi: Şefaat eden, şifa veren. Şecaeddin (a): Dinin kahramanı, dinin yiğidi. Şehlevent (f): Uzun boylu, yakışıklı genç. Şekîb (f): Sabırlı, tahammüllü. Şemseddin (a): Dinin güneşi. Şemsî (a): Güneş gibi parlıyan. Şener (t): Neşeli, şen erkek. Şerafeddin (a): Dinin şereflisi. Şeref (a): Asil, yüksek, şanlı, şöhretli atalara sahip olmak. Şevket (a): Büyüklük, kudret ve kuvvetten doğan haşmet. Şeyban (a): Saçlarına ak düşmüş, ihtiyar, yaşlı. Şihab (a): Cesur, parlak yıldız, kıvılcım. Şihabeddin (a): Dinin parlak yaldızı. Şinasi (f): Tanıyan, tanıyıcı, bilen, anlayan. Taceddin (a): Dinin tacı. Taci (a): Tacı olan. Tahsin (a): Kale gibi sağlamlaştırma. İyilik eden. Tâib (a): Tevbe eden, pişman olan. Taki (a): Günahtan kaçınan, dinine bağlı. Takiyeddin (a): Dinine bağlı, günahtan kaçan. Talat (a): Yüz, surat, çehre, dindar. Talha (a): Bir zamk ağacı. Tamer: Tam erkek. Taner: Şafak gibi canlı erkek. Tanju: Çinlilerin Türk imparatorlarına verdikleri isim. Tarkan: Dağınık, perişan. Tarık (a): Sabah yıldızı, zühal yıldızı, parlak yıldız. Tayfun (Çince): Korkunç fırtına, rüzgar. Tayfur: Uçan, yükselen. Hz. Bayezid-i Bistaminin ünvanı. Taylan: Uzun boylu. Tayyar (a): Uçan, uçucu uçma kabiliyeti olan. Tekin: Uğurlu, hayırlı. Tekinalp (t): Uğurlu, hayırlı, yiğit. Temel: Asıl, esas. Tevfik (a): Uygun getirme, Allahın yardımına kavuşma. Timur: Demir gibi sağlam. Timurtaş: Demir ve taş gibi sağlam. Tufan (a): Afet, felaket, çok şiddetli yağmur. Tuğrul (t): Gagası ve pençesi güçlü kuş. Tuğtekin (t): Uğurlu tuğ. Turan: Cesur atılgan, yiğit. Turanşah: Cesur Türk hükümdarı. Turgay: Küçük kuş, sığırcık. Turgut: Belde, yerleşme merkezi, mesken, konut. Turgutalp (t): Kahraman turgut. Turhan (t): Tuğrası olan padişah. Ubade (a): Kul, köle. Ubeydullah (a): Kulcağız, kölecik. Uğuralp (a): Uğurlu yiğit, kahraman. Uluğbey (a): Büyük bey. Ünal (t): Ünlü, namlı. Üsame (a): Bir arslan cinsi. Vahab (a): Vehhabın bozulmuş şekli. Çok hibe eden, ihsan eden. Vahideddin (a): Dinin tek ve eşsiz siması. Vakkas (a): Savaşçı, okçu. Vakur (a): Ağırbaşlı, temkinli. Vâlâ (f): Yüksek, yüce. Varol (t): Çok yaşa. Vecdi (a): İlahi aşka dalan, vecde gelen, kendinden geçen. Vecihi (a): Bir kavmin büyüğü. Vedat (a): Sevme, sevgi, dostluk Vefa (a): Sözde durma, sevgi ve dostluğu sürdürme. Veliyyullah (a): Allahın velisi, dostu. Veliyyüddin (a)inine bağlı, dinin velisi. Veysî (a): Fakir, yoksul. Veysel (a): Üveys’den bozma. Yahya (a): Canlı, hayat süren. Yalçın (t): Çıplak, sarp, dik. Yâsin (a): Bir sûre. Yaşar (t): Hayatta, canlı. Yaver (f): Yardım edici, imdada koşan. Yavuz: Yaman, korkusuz. Yekta: Tek, eşsiz, benzersiz, yalın, tek kat. Yener (t): Üstün gelen. Yıldırım: Gök gürültüsü ve şimşekle gelen elektrik akımı? Yılmaz: Korkusuz, yılmayan, sebatkâr. Yusuf (ib): Hüzün, ek, ilave. Yücel (t): Yükselmiş. Zafer (a): Maksada ulaşma, barışma, düşmanı yenme. Zâfir (a): Zafer kazanan, üstün gelen. Zamir (a): Yürek, iç, vicdan. Zekai (a): Çabuk anlayışlı, keskin zekalı. Zeyd (a): Artan, çoğalan. Zeynel: Süslü. Zeynelâbidin (a): İbadet edenlerin süsü. Zeyyât (a): Zeytinci, zeytin. Ziyaeddin (a): Dinin nuru. Ziver (f): Süs, zinet ehli. Ziya (a): Işık, aydınlık, nur. Ziyad (a): Fazlalık, çokluk, bolluk. Zuhurî (a): Kendiliğinden ortaya çıkan. Zübeyr (a): Akıllı.