Güneş enerjisi ile ısıtılan sudan abdest alınır mı? Demir, tunç ve bakır gibi madeni kaplarda ve sıcak memleketlerde güneş enerjisiyle ısıtılan suyla abdest almak ve gusletmek mekruhtur. Ancak alınan abdest ve gusül geçerlidir. Hz. Aişe bir gün Hz. Peygamber (sav) için güneşte su ısıttı. Bunun üzerine Peygamber (sav): "Ey Humeyra (Hz. Aişe'nin lakabıdır) öyle yapma. Çünkü o alaca hastalığına sebebiyet verir" (Dârekutnî, Taharet 1/38 Hadis 2) buyurdu. Madeni bir kapta sıcak bir memlekette güneş enerjisiyle su ısıtılırsa güneşin etkisiyle o kaptan küçükçe parçalar kopup suya karışır, kullanıldığı zaman vücutta mesameleri kapatır ve vücut hava alamaz bir hale gelir. Böylece vücudun her tarafında dolaşan kan kirlenip bozulur ve hastalık meydana gelir. Fakat su altın, gümüş, ağaç, cam ve topraktan yapılmış çanak gibi kaplarda veya gölet ve havuzda veyahut sıcak olmayan bir memlekette güneş enerjisiyle ısıtılırsa onu abdest ve gusülde kullanmakta bir sakınca olmadığı gibi madeni kaplarda ve sıcak memleketlerde güneşte ısıtılan suyun abdest ve gusülde değil, çamaşır yıkamak gibi şeylerde kullanılmasında da beis yoktur. Günümüzde kullanılan güneş enerjisiyle çalışan su ısıtma sistemlerinde; suyun ısıtılması direk olarak güneşle alakalı olmadığından hadiste belirtilen yasağa girmez. Güneş enerjisi sistemlerindeki suyun ısıtılma sistemleri, kapalı ve sağlık kurumlarının bilgi ve kontrolleri altında yapılmaktadır. İnsan sağlığı açısında herhangi bir tehlike teşkil etme durumu söz konusu olsaydı, Sağlık Bakanlığı'nca bu sistemler yasaklanırdı. Konu, suyun güneşte ısıtılmış olması değil hangi şart ve ortamda güneşte ısıtılmış olması konusudur. Aşırı sıcak ülkelerde üstü açık olarak yukarıda zikredilen madeni kaplarda ısıtılan su, sağlık açısından zararlı olabileceğinden içme, abdest alma ve gusül yapmada kullanılması mekruh görülmüştür. Kapalı ve mikropların karışma ihtimali olmayan güneş enerjisi sistemleri ile ısıtılan suyun ise sağlık açısından sakıncası bulunmadığından abdest alma, gusül yapma ve temizliklerde kullanılması dinen mekruh değildir ve bunda herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Alıntı