Geleneksel osmanlı evleri Ev özel alan olması hasebiyle mahrem bir alandır. Evin kapısının direkt olarak dışarıya değil de bir avluya açılıyor olması bu hassasiyetin bir sonucudur. Geleneğimizde mimari yapıları şekillendiren unsurların başında insanların ihtiyaçları gelmektedir. Diğer taraftan İslam dininin prensipleri de mimariyi önemli ölçüde etkilemiş ve bunun sonucunda klasik Osmanlı mimarisi diyebileceğimiz bir tarz ortaya çıkmıştır. Evler fizyolojik, sosyal ve pedagojik fonksiyonları gereği mahremiyeti esas alan içe dönük bir planla inşa edilmişlerdir. Ancak yine de evler tabiattan ve yerleşmeden bütünüyle ayrılmamış, tabiat ve ağaçlar avlu ve bahçelerde vücut bulmuştur. Geleneksel osmanlı evleri ve özellikleri Osmanlıda evlerin kapıları avluya açılır ve avludan sokağa açılan kapı evin en dış kapısıdır. Ev özel alan olması hasebiyle mahrem bir alandır. Evin kapısının direkt olarak dışarıya değil de bir avluya açılıyor olması bu hassasiyetin bir sonucudur. Avlu, Osmanlı evi için vazgeçilmez bir unsurdur. Topraktan kopmak istemeyen Anadolu insanı büyük ya da küçük bir bahçe ile yeşile olan özlemini giderir. Tandır, kuyu, çeşme, havuz, ocak gibi öğelerin bulunduğu bahçe ya da avlular evin en renkli ve fonksiyonel bölgeleridir. Bu avlular, çocukların oyun oynadıkları güvenli alanlardır. Evin mahremiyetini sağlayan unsurlardan biri de her biri estetik zevkin eseri olan kapı tokmaklarıdır. Kapı tokmakları, eve gelen kadın ve erkek misafirler için ayrı ayrı özelliklerde tasarlanırdı. Tokmağın sesinden gelenin kadın mı erkek mi olduğunu anlamak mümkündü. Günümüzün küçük apartman dairelerine sıkıştırılan çekirdek ailelerin aksine Osmanlıda ev, kalabalık aile yapısına ve haremlik-selamlık dediğimiz ayrıma imkan verebilecek genişlikte olurdu. Çoğunlukla yüksek duvarlar üzerine kurulmuş, dışa taşkın üst katlarla yapıya estetik bir görünüm kazandırılırdı. Ahşap çatılı, taş ve kerpiç örgülü duvarlar beyaz badanalıdır. Meyve bahçeleri içindeki konumları, planları, selamlık köşkleri, iç düzenlemeleri, sedirlerle çevrili fıskiyeli havuzları, ahşap işleri (tavanlar, kapılar, dolaplar), yaşmaklı ocakları, geniş saçakları, kabartmalı süslü halkalı kapıları ile evler büyük hacimlidir. Bu tip evlerdeki çıkmalar, evin dış görünümünü tek düzelikten kurtardığı gibi, bu çıkmaların yanlarında yer alan pencereler, sedirde oturanların sokağı baştanbaşa görmesini sağlar. Evlerin pencereleri özel tasarlanmış, dar, uzun ve sayıca fazladır. Genellikle de bu pencereler “Cumba” adı verilen ahşap kafeslerle süslenmiştir. Bu cumbalar içten geniş görünüm ve dıştan güzellik kazandırır. Hayatın merkezi cami Cumbalı pencerelerin dizildiği dar sokakların tümünün çıktığı bir meydan vardır ve burası mahallenin kalbinin attığı yer olan camidir. Osmanlı toplumunda cami merkezi bir öneme sahiptir ve diğer bütün yapılar bu merkeze göre konumlandırılır. Camilerin etraflarında yer alan külliyeler halkın tüm ihtiyaçlarına cevap verecek tarzda inşa edilirdi. Bu külliyelerde yer alan medrese, kütüphane, hamam gibi yapılar, vakfedilerek tüm halkın istifadesine açılırdı. Böylece Osmanlı evi, sokağı, camisi, çarşıları ve diğer yapılarıyla günlük hayatla uyum içerisinde bir bütünlük oluştururdu.